SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi
SAYI : 56
TARİH : 2023
2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.
MAKALELER
Afet Yönetiminde Elektronik Vatandaş Katılımı ve Bilgi ve İletişim Teknolojileri Destekli Ortak Yapım Girişimleri: 2023 Kahramanmaraş Merkezli Depremler Örneği
Demokratik bir yönetimin iz düşümü olarak kamu yönetimine vatandaşın katılımı, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesinde, geliştirilmesinde ve doğru kararların alınmasında hem yöneticiler hem de vatandaş açısından önem arz etmektedir. Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT)?nde yaşanan hızlı gelişmeler, bu teknolojilerin hem vatandaş hem de kamu yönetimi tarafından yaygın şekilde kullanılmaya başlaması, vatandaş katılımı kavramını beslemiş ve üst düzeyde, vatandaşın yetkilendirildiği katılım mekanizmaları sisteme dahil edilmiştir. Bu katılım modellerinden BİT destekli ortak yapım katılım modeli de günü-müzde özellikle afet gibi ani gelişen durumlarda, vatandaşla çevrimiçi iletişim sağlayarak sorunların hızlı çözülmesine yar-dımcı olabilmekte ve etkin bir afet yönetim sürecini destekleyebilmektedir. Bu çalışmanın amacı da e-katılım ve BİT destekli ortak yapım girişimlerini ?2023 Kahramanmaraş Merkezli Depremler? örneği üzerinden değerlendirmektir. Bu amaçla ça-lışmada, afet yönetiminde BİT destekli ortak yapım girişimleri, iletişim modelleri, sosyal medyanın bu süreçteki rolü irdelen-miş, ortak yapım-elektronik vatandaş katılımı sürecinin etkinliği değerlendirilmiş ve kamu yönetiminin BİT destekli ortak yapım girişimlerindeki rolü tartışılmıştır.
-
Yazarlar : Ayşegül SAYLAM
Sayfa No : 18
Anahtar Kelimeler : A f e t y ö n e t i m i , B İ T d e s t e k l i o r t a k y a p ı m , E - k a t ı l ı m , T ü r k k a m u y ö n e t i m i
Kolluk Kuvveti Olarak Asker: Orman Koruma Genel Komutanlığı (1937-1945)
Modern dünyada ülkelerin orman varlığının bir milli servet olarak değerlendirilip bu açıdan kullanılması sürecinde orman idaresinin hukuki mevzuat çerçevesinde sistemleştirilmesi ve ormancılık faaliyetlerinin kurumsal bir yapıyla yürütül-mesi zorunlu hale gelmiştir. Türkiye?de ormancılık faaliyetlerinin Tanzimat döneminde belirgin hale gelen kurumsallaşma çalışmalarıyla arttığı görülmektedir. Ormancılık, ormanların zenginleştirilmesi, ormana bağlı nüfusun ormanla ilişkisinin hukuki ve insani boyutlarıyla düzenlenmesi, biyolojik ve ekolojik korumanın yanı sıra insani ve tabii tehlikelerden korunması gibi bir dizi faaliyeti içermektedir. Bu faaliyetlerden birisi de orman muhafaza adı altında kolluk hizmetleriyle örtüşen bir niteliğe sahiptir. Ormancılık faaliyetlerinin diğer kısımlarının yürütülmesi her şeyden önce kolluk güçlerinden beklenen kamu düzeninin sağlanması, güvenlikle ilgili doğabilecek sorunların önüne geçilmesi ve ortadan kaldırılmasıyla ilgilidir. Doğal olarak kamu yararına bir idari faaliyettir. Günümüzde özel kolluk statüsündeki Orman Muhafaza Memurluğunun mesleki olarak profesyonelleşmesinden önceki süreçlerde koruma görevinde genel kolluk olarak jandarma ve ordunun bünyesinden özel kolluk niteliği gerektiren ormancılığa özgü kurumsal yapılarının ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Bu kurumsal yapılardan biri de Orman Koruma Genel Komutanlığı adıyla kurulan askeri bir teşkilattır. Bu makale, 1937-1945 yılları arasında Ziraat Vekâleti?ne bağlı olarak faaliyet yürüten askeri koruma teşkilatının, kuruluş gerekçesi, teşkilatlanma, işlev ve lağvedilme süreçlerini sivil-asker ilişkileri, kamu düzeni ve güvenlik, askeri statülü kolluk tecrübesi açısından inceleyerek, bu alanlara katkı sağlamak amacındadır.
-
Yazarlar : Ahmet ÖZCAN, Seren ÇELEBİ
Sayfa No : 15
Anahtar Kelimeler : A s k e r i s t a t ü l ü k o l l u k , K a m u d ü z e n i , g ü v e n l i k , o r m a n c ı l ı k , o r m a n m u h a f a z a
Aşı Karşıtlığı ve Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye'deki Yansımalarına Kuramsal ve Sosyo-Politik Bir Bakış: Bilimselliğin Reddi, Tıbbileştirme ve Komplocu-Popülist Söylemler
Covid-19 pandemisi, hem dünyada hem de ülkemizde giderek artmakta olan 'aşı karşıtlığının' artık yalnızca halk sağ-lığına indirgenemeyecek bir olgu olduğunu ortaya koymuştur. Genel anlamda 'bilimsel-tıbbi otoritelere' güvenmeme şek-linde tezahür eden 'aşı karşıtlığı' aslında çok daha kapsamlı bir epistemolojik krizle bağlantılı görünmekte ve özellikle ABD'de yaygın olarak karşımıza çıkan 'küresel ısınmayı' reddetmek gibi komplo söylemlerine paralel gelişebilmektedir. Bu çalışma 'aşı karşıtlığını' özellikle felsefi ve sosyo-politik açılardan irdeleme amacı taşımaktadır. Aydınlanma ve ardından gelen akılcı düşünceyle elde edilen bilimsel bakış açısı ve pozitivist yaklaşımlar son yıllarda 'postmodernizm' kavramsallaş-tırması altında genelleştirilebilecek çeşitli 'bilim karşıtı' yaklaşımlarla tümden bir yapıbozuma uğratılmaya çalışılmıştır. Bu bilim karşıtı söylemleri besleyen küreselleşme ve popülist eğilimler, özellikle Avrupa'da yükselen 'biyopolitika' eleştirileri ile birleşmiş ve her kesimden bireyin bilimsel ve kamusal otoriteye karşı irrasyonel ve şüpheci yaklaşımına zemin hazırla-mıştır. Öte yandan neoliberalizmin yükselmesiyle 'halkla ilişkiler' ve 'tıbbileştirme' alanındaki yeni gelişmeler, hasta-hekim arasındaki güven ilişkisini zedelemekte, endüstriyel tıp ve ilaç şirketlerinin yükselişi yukarıda özetlenen epistemolojik krizle birleşmektedir. Aşı karşıtlığının, özellikle Türkiye'de, milliyetçi-ulusalcı popülist söylemlere de eklemlenebildiği görülmek-tedir. Bu bağlamda 'bilim karşıtlığı' ve 'komplocu' söylemlerin güncel siyasetle ilişkisinin irdelenmesi ve küresel 'popülizm' dalgasının aşı karşıtlığı bağlamında Türkiye'deki yansımalarının mercek altına alınması da amaçlanmaktadır.
-
Yazarlar : Aslı DALDAL, Ahmet CONKER, Çiğdem NAS
Sayfa No : 23
Anahtar Kelimeler : C o v i d - 1 9 P a n d e m i s i v e A ş ı K a r ş ı t l ı ğ ı , B i l i m s e l l i ğ i n R e d d i , K o m p l o c u S ö y l e m l e r , P o p ü l i z m v e C o v i d - 1 9 , E n d ü s t r i y e l T ı p v e A ş ı K a r ş ı t l ı ğ ı , M i l l i y e t ç i - U l u s a l c ı S ö y l e m l e r v e C o v i d - 1 9
Türkiye'de Belediye Meclis Üyelerinin Bütçe Bilgi Düzeylerinin Analizi
Belediyelerde etkin bir bütçe yönetimi için planlama ve bütçeleme süreçlerine belediye meclis üyelerinin aktif bir şekilde dahil olması ve bütçe yapıcılarının tüm unsurlarıyla bütçe okuryazarlığına sahip olmaları gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı belediyelerde bütçeleme sürecinde aktif rol üstlenen ve karar alıcı konumda olan belediye meclis üyelerinin bütçe okuryazarlık düzeyini tespit etmek ve bu düzeyin artırılmasına yönelik somut öneriler getirmektir. Çalışma kapsamında Çanakkale Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyelerinde görev yapmakta olan 138 bele-diye meclis üyesine yüz yüze anket çalışması yapılmış, ayrıca Çanakkale Belediyesi'nde 7, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'nde 6 ve Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde ise 7 olmak üzere toplamda 20 belediye meclis üyesi ile yarı yapılan-dırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada elde edilen en önemli bulgu belediye meclis üyelerinin bütçe bilgi düzeyi ile meclis bütçe görüşmelerine katılım düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğudur. Meclis üyelerinin bütçe okurya-zarlık düzeylerinin yüksek olması, bütçe görüşmelerinde daha aktif katılım sergilemelerine yol açmaktadır. Dolayısıyla be-lediye meclis üyelerinin bütçe okuryazarlıklarının artmasıyla daha etkin ve katılımcı bir bütçeleme sürecinin gerçekleştirile-bileceği ileri sürülebilir.
-
Yazarlar : Erdal EROĞLU, İlknur KAYNAR
Sayfa No : 21
Anahtar Kelimeler : B ü t ç e o k u r y a z a r l ı ğ ı , f i n a n s a l o k u r y a z a r l ı k , b e l e d i y e m e c l i s ü y e s i , b e l e d i y e b ü t ç e s i , k a r a r a l m a s ü r e c i