SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 4

TARİH : 2025-12-29

İSTATİSTİKLER

SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 4

TARİH : 2025-12-29

Amme İdaresi Dergisi, genel kamu yönetimi, siyaset bilimi, siyaset felsefesi, devlet teorisi, bürokrasi, kamu hukuku, anayasa hukuku ve idare hukuku alanlarından özgün makaleleri kabul etmektedir. Devam eden ya da savunulmuş yüksek lisans ve doktora tezlerinden üretilmiş makaleler ve herhangi bir kongrede sunulmuş (özeti yayımlanmış ya da yayımlanmamış) bildirilerin genişletilmesiyle hazırlanan makaleler kabul edilmemekte ve değerlendirmeye alınmamaktadır. Derginin biçimsel yazım kurallarına uymayan makaleler editöryal incelemeye alınmadan geri çevrilir. 

MAKALELER

Cumhuriyetçilik Geleneği Bağlamında Türkiye’de Devletin Evrimi

Bu çalışma, Türkiye’de devletin tarihsel evrimini cumhuriyetçilik geleneği bağlamında analiz etmeyi amaçlamaktadır. Cumhuriyetçilik yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda siyasal meşruiyetin, yurttaşlık anlayışının ve devlet-toplum ilişkisinin ideolojik temelidir. Türkiye’de cumhuriyetçilik, özellikle modernleşme süreciyle birlikte, sadece bir siyasal tercih değil, aynı zamanda bir toplumsal dönüşüm projesi olarak kurgulanmıştır. Literatürde cumhuriyetçilik çoğunlukla anayasal rejim tartışmaları ya da kurumsal reformlar çerçevesinde ele alınmakta; devletin ideolojik yapılanması, yurttaş kimliğinin inşası ve meşruiyet üretimi gibi boyutlar görece ihmal edilmektedir. Bu eksiklikten hareketle bu çalışma, cumhuriyetçilik kuramlarının tarihsel gelişimini kavramsal düzlemde irdelemekte ve bu kuramların Türkiye bağlamında nasıl içselleştirildiğini ve işlevselleştirildiğini sorgulamaktadır. Böylece devletin evrimi, salt yapısal değil, aynı zamanda ideolojik ve kültürel boyutlarıyla değerlendirilmektedir. Çalışma, Türkiye’de cumhuriyetçiliğin normatif bir rejim ilkesi olmanın ötesine geçerek, süreklilik ve kırılmalarla yeniden inşa edilen bir ideolojik formasyona dönüştüğünü ortaya koymakta; bu yönüyle mevcut literatüre kuramsal ve analitik bir katkı sunmaktadır.

  • Yazarlar : Sabır GÜLER

    Sayfa No : 545-566

    Anahtar Kelimeler : C u m h u r i y e t , Y u r t t a ş l ı k , M e ş r u i y e t , T ü r k i y e , M o d e r n l e ş m e

GÖRÜNTÜLE

Kafkaesk Yönetişim ve Sessiz Kriz: Kamusal Alanın Dijital Kapanı

Bu teorik makale, Kafka’nın Bir Köpeğin Sorguları öyküsündeki metaforlardan hareketle, yerel siyasetin arz ve talep kesiminde yer alan aktörler açısından demokratik katılım pratiklerini eleştirel bir perspektifte tartışmaktadır. Bu tartışma, demokrasinin dijitalleşmesi ile sayısallaşan vatandaş kavrayışında, kamusal mal ve hizmetlere eşit ve adil erişimin ne ölçüde mümkün olduğunu Kafkaesk bağlamda ele alarak; yönetişimin sessiz krizi ile bilimsel bilginin önemini normatif bir yaklaşımla açıklamaya çalışmaktadır.

  • Yazarlar : Gözde ATALAY

    Sayfa No : 567-590

    Anahtar Kelimeler : K a f k a e s k Y ö n e t i ş i m , V a t a n d a ş K a t ı l ı m ı , D i j i t a l D e m o k r a s i

GÖRÜNTÜLE

1924 Anayasası Kaç Defa Değişti? Meclis Yorumu ile Anayasayı Değiştirme Sorunu Üzerine Bir İnceleme

Bu makale Meclisin yorum yetkisinin anayasa değişikliğine yol açtığını açıklamaktadır. 1924 Anayasasının özgün yönlerinden biri Meclise kanunları yorumlama (tefsir) yetkisi vermesidir. TBMM bu yetkiyi 1960 kadar kullanmış ve bazen bu yetkisini anayasayı yorumlamak için de kullanmıştır. Ancak Meclis yorumu yoluyla anayasanın yorumlanması sorunu bugüne kadar Türk hukuk literatüründe pek dikkat çekmemiştir. Oysa 1927 tarihli ve 111 sayılı Meclis yorumunun yakından incelenmesi aslında yorum görüntüsü altında bir anayasa değişikliği yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu Meclis yorumu 1924 Anayasasının 23. maddesini yorumlamış ve hükmün anlamını genişleterek adeta bu hükme yeni fıkra eklemiştir. Makale söz konusu meclis yorumunun ortaya çıkışını ve sonuçlarını hukuksal arkeoloji yöntemi ile incelemektedir. Esasen Meclis tutanakları üzerinden sürdürülen araştırma daha önce hiç üzerinde durulmamış bir sonuca varmaktadır. Makale resmi yazında pek girilmeyen tarihsel detayları takip ederek, sanılanın aksine, 1924 Anayasasının beş değil altı kez değiştirildiğini iddia etmektedir. Böylece makale 1927 tarihli meclis yorumunun hukuksak sonucunun bir asır sonra açığa çıkarılması suretiyle anayasa tarihimize ışık tutmaktadır.

  • Yazarlar : Serkan YOLCU

    Sayfa No : 591-618

    Anahtar Kelimeler : 1 9 2 4 A n a y a s a s ı , a n a y a s a n ı n y o r u m l a n m a s ı , m e c l i s y o r u m u , a n a y a s a d e ğ i ş i k l i ğ i , h u k u k s a l a r k e o l o j i

GÖRÜNTÜLE

Filozof ve Hamal: Adam Smith ve Bir Kamu Düzeni Sorunu Olarak Eğitim

Adam Smith’in Milletlerin Zenginliği’ndeki eğitimle ilgili görüşleri, 1960’lardan itibaren çok sayıda yoruma kaynaklık etmiştir. Bu yorumların ağırlıklı bölümü, Smith’in teorik mirasını 19. yüzyılda oluşturulmuş muhafazakâr bir piyasa savunucusu kimliğine dayanarak ele almakta, Smith’in görüşlerini beşeri sermaye teorisine dayalı, bireyci ve piyasa odaklı bir eğitim felsefesini meşrulaştırmak için kullanmaktadır. Ancak, 1970’li yıllardan itibaren Smith’in toplu eserlerinin eleştirel ve bütünlüklü bir edisyonla yayımlanmasıyla Smith’in eleştirel bir Aydınlanma düşünürü olarak yeniden keşfedilmesi, bu görüşlerin entelektüel zenginliğini ve eleştirel içeriğini vurgulayan çalışmaları ortaya çıkarmıştır. Bu yazıda Smith literatüründeki eğitim eksenli tartışmaların, Smith’in eserinin ortaya çıktığı tarihsel ve entelektüel bağlama odaklanarak değerlendirilmesi amaçlanmakta, Smith’in eğitim konusunu eleştirel bir Aydınlanma düşünürü olarak, tutarlı ve kapsamlı bir entelektüel projenin bir veçhesi olarak ele aldığı vurgulanmaktadır. Bu çerçevede sadece literatürde ön plana çıkan geniş yığınların eğitimi ile ilgili saptama ve önerileri değil, yüksek öğretim ve dini eğitim konularındaki görüşleri de Smith’in görüşlerinin bütünlüğü gözetilerek değerlendirilmektedir. Yazıda Smith’in eğitim üzerine değerlendirmelerinin Aydınlanmanın temel ilkelerinden hareketle kapitalist toplumun temel çelişkilerinden uyumlu bir kamusal düzene ulaşma arayışının eseri olduğu gösterilmeye çalışılmaktadır.

  • Yazarlar : Muammer KAYMAK

    Sayfa No : 619-658

    Anahtar Kelimeler : A d a m S m i t h , E ğ i t i m , A y d ı n l a n m a , K a m u D ü z e n i , Y u r t t a ş l ı k E r d e m l e r i

GÖRÜNTÜLE

On the Plane of the Contradiction Between Discourse and Practice: Neoliberalism, the Illusion of the Minimal State, and the Strategic Operation of Statecraft in Turkey during the Özal Era

Turgut Özal, Türkiye'nin neoliberal dönüşüm sürecinde, önce teknokrat sonra siyasetçi kimliğiyle, yapısal reformların tasarımı ve uygulanmasında merkezi bir rol üstlenmiştir. 24 Ocak 1980 kararlarıyla başlayan ve 12 Eylül askeri darbesi sonrasında kurumsallaşan neoliberal politikalar, “asgari devlet” söylemi etrafında meşrulaştırılmıştır. Ancak bu çalışma, Özal dönemi Türkiye’sinde devletin geri çekilmediğini; aksine piyasa yanlısı bir yönelimle işlevlerinin yeniden yapılandırıldığını ileri sürmektedir. 1980–1993 arasında devlet, ekonomik düzenlemeler, finansal serbestleşme ve sermaye birikimini kolaylaştırma yönünde aktif bir rol oynamış, buna karşılık sosyal ve yeniden dağıtımcı işlevleri sistemli biçimde geriletilmiştir. Çalışma, “minimal devlet” söyleminin ideolojik bir örtüden ibaret olduğunu ve Özal döneminin, neoliberal devlet inşasının kritik bir aşaması olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Ele alınan dönemde devlet, bazı alanlardan çekilirken, yeni bir sermaye düzenini tesis etmek üzere otoritesini farklı biçimlerde tahkim etmiştir.

  • Yazarlar : Betül SARI AKSAKAL

    Sayfa No : 659-676

    Anahtar Kelimeler : T u r g u t Ö z a l , N e o l i b e r a l i s m , S t a t e R e c o n f i g u r a t i o n , M a r k e t i z a t i o n , A u t h o r i t a r i a n L i b e r a l i s m

GÖRÜNTÜLE