SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 54

TARİH : 2021

İSTATİSTİKLER

SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 54

TARİH : 2021

2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.

MAKALELER

Bürokrasinin Siyasallaşması Kavramının Farklı Anlamları: Dilbilim Temelinde\r\nBir Çözümleme Önerisi

Siyaset ile bürokrasi arasındaki ilişkilerin en önemli boyutlarından birini oluşturan bürokrasinin siyasallaşması, Kamu Yönetimi Disiplini?nin kuruluşuna önayak olan çalış-maların merkezinde yer almanın yanı sıra, 20. yüzyılın başından bu yana daima önemini ve popülerliğini koruyan bir inceleme konusu olagelmiştir. Klasik Yaklaşım tarafından partizanlaşmayla eş anlamlı olacak şekilde kullanılan bürokrasinin siyasallaşması kav-ramı, siyaset-bürokrasi ilişkisinin farklı boyutlarına ışık tutan Bürokratik Siyaset Yakla-şımı ile Asil-Vekil Yaklaşımı?nın etkisiyle, 1980?lerden itibaren biri siyaset-bürokrasi arasındaki uyum ve tamamlayıcılığa, diğeri ise iktidarın siyasal taleplerine duyarlı ol-makla beraber yeterli bir bürokrasiye işaret eden -ve her iki koşulda da partizanlaşma tanımından oldukça uzakta olan- iki yeni anlam daha yüklenmiştir. Göstergebilim termi-nolojisiyle ifade edilirse, tek bir gösterenin üç farklı gösterileni işaret ettiği böylesi bir durum, belirsiz bir göstergeye, dolayısıyla bürokrasinin siyasallaşmasına dair farklı ta-nımlar arasında net bir ayrım yapılamamasına ve karışıklığa neden olmuştur. Siyaset-bürokrasi arasındaki ilişkileri irdeleyen yaklaşımlar temelinde bürokrasinin siyasallaş-ması kavramının üç farklı tanımını ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmanın iddiası, söz konusu tanımların, çözümlemeyi ve kavrayışı kolaylaştırma amacına dönük olarak, dilbi-limde zıt anlamlı kelimelerin sınıflandırılmasına ilişkin üç karşıtlık türü temelinde ele alınabileceğidir. Çalışma kapsamında, bürokrasinin siyasallaşmasına dair olarak alan-yazında karşılaşılan ve yukarıda ifade edilen üç tanımdan birincisi kutupsal karşıtlık, ikincisi ilişkisel karşıtlık, üçüncüsü ise dereceli karşıtlık türüyle ilintilendirilmiştir.

  • Yazarlar : Levent DEMİRELLİ

    Sayfa No : 31

    Anahtar Kelimeler : B ü r o k r a s i n i n s i y a s a l l a ş m a s ı , k l a s i k y a k l a ş ı m , b ü r o k r a t i k s i y a s e t y a k l a ş ı m ı , a s i l - v e k i l y a k l a ş ı m ı , k a r ş ı t l ı k .

GÖRÜNTÜLE

'İlk Kentler'in Kurulması ve 'Erken Devlet'in Doğuşu Aşamalarında Yönetim ve Yönetsel Aygıtlar Üzerine Bir Değerlendirme

Bir disiplin olarak Yönetim Bilimi?nden 18. yüzyıldan itibaren bahsedebiliyor olsak da yönetimin ve yönetsel aygıtların kökenlerinin, bu kadar yakın bir tarihte aranması mümkün değildir. Kökeni çok daha eskilere dayanan yönetim düşüncesinin, aygıtlarıyla birlikte kurumsallaştığı ve açıkça gözlemlenebileceği zaman ve mekân, M.Ö. IV. binyılın sonu ve M.Ö. III. binyılın başında Aşağı Mezopotamya?dır. Bu dönemde iktisadi, siyasi, yönetsel, ideolojik, dinsel, toplumsal, sosyal, kültürel pek çok nedeni ve sonucu bulunan büyük bir yapısal değişim ve dönüşüm süreci yaşanmıştır. Tüm bunlara bağlı olarak da bazılarına göre ?ilk kentler? kurulmuş, bazılarına göre de ?erken devlet? doğmuştur. Kent-lerin kuruluşunu Arkeoloji?ye, devletin doğuşunu da Antropoloji?ye bırakan Yönetim Bi-limi, bu aşamaları neredeyse hiç görmemektedir. Bu doğrultuda, ilk kentlerin ortaya çı-kışını ve erken devletin doğuşunu, yönetim açısından ele almayı hedefleyen çalışmanın iki amacı bulunmaktadır. İlki, Yönetim Bilimi disiplininin kenti ve devleti, bu dönemden itibaren ele almasının gerekliliğini gösterebilmektir. İkincisi ise yönetimin ve yönetsel aygıtların ?ilkel? ya da ?erken? halleriyle var oldukları bu aşamalarda, Yönetim Bilimi ile Arkeoloji ve Antropoloji arasında, kavramsal olarak sorun yaratabilecek olan ifadelerin doğru kullanımlarını belirleyebilmektir.

  • Yazarlar : M. Burcu BAYRAK

    Sayfa No : 28

    Anahtar Kelimeler : Y ö n e t i m B i l i m i , i l k k e n t l e r , e r k e n d e v l e t , y ö n e t i m , y ö n e t s e l a y g ı t l a r .

GÖRÜNTÜLE

Türkiye'de İlçe Büyüklüğünün TBA ve AHP Yöntemiyle Yeniden Değerlendirilmesi\r\n

Türkiye?de cumhuriyetin kuruluşundan günümüze ilçe sayısı çeşitli sebeplerle arta-rak 973?e ulaşmıştır. İlçe sayısındaki artışa etki eden sebeplerden biri ilçe kurulmasını düzenleyen Anayasası?nın 126. maddesi ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu?ndaki hüküm-lerin ayrıntı barındırmamasıdır. Türkiye?deki mevcut ilçelerin bir kısmı kamu yararı ol-madan popülist politikalar sebebiyle kurulmuş olup bunlar kamu kaynaklarının israfına sebep olmaktadır. Bu bağlamda çalışma, mevcut koşullarda idari merkez vasfını sağla-mayan ilçelerin ilgili kanunlara atıfla geliştirilen kriterlere göre tespit edilmesini ve ge-lecekte kurulması tasarlanan ilçeler için asgari ilçe büyüklüğü kriterleri geliştirmeyi amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında il merkezi durumunda olmayan 871 ilçe yeniden değerlendirmeye alınmıştır. Kriterlere göre ilçelerin değerlendirilmesinde Analitik Hiye-rarşi Sürecine (AHP) dayalı yeni bir yaklaşım ve Temel Bileşenler Analizi (TBA) kulla-nılmıştır. Analiz sonuçlarına göre mevcut ilçelerin belirlenen yöntemler uyarınca skor değerleri elde edilmiştir. Her iki yöntemde öneri kriterleri en az karşılayan, dolayısıyla en düşük skor değerlerine sahip olan ilçeler karşılaştırılarak ortak olanlar ayıklanmıştır. Analizler sonucunda ayıklanan 134 ilçenin idari merkezlik vasfını karşılayamadığı gö-rülmüştür. Bu ilçelerin mevcudiyetinin kamu yararına uygun olmadığından tüzel kişilik-lerinin kaldırılması, birleşme ve/veya bölünme gibi seçeneklerle durumlarının gözden ge-çirilmesi gerekmektedir. Asgari ilçe büyüklüğü bağlamında çalışmada kullanılan değiş-kenler içerisinden de yeni ilçe kurulmasında dikkate alınması gereken kriterler belirlen-miştir.

  • Yazarlar : Okan TÜRKAN

    Sayfa No : 47

    Anahtar Kelimeler : İ d a r i c o ğ r a f y a , i d a r i b ö l ü n ü ş , T B A a n a l i z i , A H P y ö n t e m i , u y g u n i l ç e b ü y ü k l ü ğ ü .

GÖRÜNTÜLE

Meta-Yönetişim: Karmaşıklık Karşısında Etkili ve Demokratik YönetimMeta-Yönetişim: Karmaşıklık Karşısında Etkili ve Demokratik Yönetim

Kamu yönetimi alanında 1980?li yıllarda başlayan reformlar çerçevesinde 1990?larla gündeme gelen yönetişim teorisi, merkeziyetçi devletin sahip olduğu rol ve yetki alanını değişime uğratırken, süreç içerisinde gündeme gelen farklı yönetişim düzen-lemeleri ile devlet dışı, piyasa ve ağ temelli farklı aktörlerin güçlenmesine neden olmuş-tur. 2000?lerle birlikte, kamu politikaları oluşturma ve uygulama süreçlerinde yer bulan bu farklı aktörlerin (devlet/hükmet, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, yurttaş, vb.) ve karşılıklı etkileşimlerinin giderek karmaşıklaşması nedeniyle, ortaya çıkan yönetsel so-runlar karşısında literatürde çözüm önerisi olarak meta-yönetişim kavramının tartışıldığı görülmektedir. Bu kapsamda Türkçe literatürde nispeten az sayıda çalışılan ?meta-yöne-tişim?, bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışma, meta-yönetişimin kabul edilen karmaşıklık karşısında etkili ve demokratik yönetim potansiyel rolüne odaklanarak meta-yönetişim kavram ve uygulamasına açıklık kazandırma amacını taşımaktadır.

  • Yazarlar : Sevinç SOYOCAK ÖZALP

    Sayfa No : 30

    Anahtar Kelimeler : Y ö n e t i ş i m , a ğ y ö n e t i ş i m i , y e n i k a m u y ö n e t i ş i m i , m e t a - y ö n e t i ş i m . Y ö n e t i ş i m , a ğ y ö n e t i ş i m i , y e n i k a m u y ö n e t i ş i m i , m e t a - y ö n e t i ş i m .

GÖRÜNTÜLE