SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi
SAYI : 51
TARİH : 2018
2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.
MAKALELER
Richard Wagner'in Sanatında İnşa Ettiği Politik ve Kültürel Düşünce Dünyası
Sanat ve siyaset farklı disiplin alanları altında değerlendirilse de aslında birbiriyle iç içe olan disiplinlerdir. Gerek sanatın siyaset üzerinde gerekse siyasetin sanat üzerinde belirleyiciliği dikkat çekicidir. Bu yakın ilişki ekseninde en önemli örneklerden birisi de Alman operasının en saygın bestecilerinden olan Richard Wagner?dir (1813-1883). Wagner yalnızca Alman sanat tarihinde önemli bir otorite olmakla kalmamış aynı zamanda toplumsal ve siyasal alanda da etkin bir isim haline gelmiştir. Bu bağlamda hazırlanan makalede, sanat ve siyaset ilişkisi ekseninde Richard Wagner?in eserlerinin ve düşüncelerinin dönem siyasi düşünce tarihinde nasıl yankı bulduğu ve dönem siyasal düşüncelerinin Wagner?in eserlerini nasıl etkilediği incelenmiştir.
-
Yazarlar : İbrahim SARITAŞ
Sayfa No : 27
Anahtar Kelimeler : R i c h a r d W a g n e r , s a n a t , s i y a s e t
Türkiye'de Çok Partili Dönemdeki Tarım Politikalarına Bakış: Kırsal Hane Emeği Merkezli Bir Değer
Türkiye tarımına kapitalizmin girişi 1950'de iktidara gelen Demokrat Parti?nin iktisadi politikalarıyla ilişkilendirilmektedir. Kırsal nüfusun artma eğilimine girdiği koşulda Parti?nin tarım kesimi lehine üç stratejik hamlesi piyasa merkezli ticari tarıma yönelik kapitalist ilişkilerin önünü açmıştır. Marjinal toprakların üretime açılması, karayolları yapımına hız verilmesi ve mekanizasyon olmak üzere birbirleriyle bağlantılı görünen üç hamlenin kapitalizm öncesi üretim ve bölüşüm ilişkilerini kapitalist ilişkiler lehine dönüştürerek geçimlik üretim tarzından genelleşmiş meta üreticiliğine yönelişi başlattığına dair fikir birliği bulunmaktadır. Bu çalışmada Demokrat Parti?nin Türkiye tarımının kapitalizme açılma sürecinde uygulamaya koyduğu iktisadi politikaların hangi saiklerle kurgulandığı kırsaldaki hane halkı emeğinin süreçteki işlevsel rolü perspektifinden değerlendirilmektedir.
-
Yazarlar : Özgür TEOMAN
Sayfa No : 28
Anahtar Kelimeler : D e m o k r a t P a r t i , t a r ı m s a l k a p i t a l i z m , k ü ç ü k ü r e t i c i l i k , t a r ı m s a l d ö n ü ş ü m l e r
Türk Kamu Yönetiminde 'Soydaş' Sorunsalı:İç Politikadan Dış Politikaya
Soydaş' kavramı, son dönem Türk dış politikasında önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Sosyal inşacı kuramın daha kolay anlamamızı sağladığı kamu yönetimi, dış politika ve kimlik tartışmaları bağlamında, soydaş kavramı da Türkiye tarafından inşa edilmekte olan önemli (ve sorunlu) bir kimlik haline gelmiş, bu kavrama ilişkin kamu yönetimi uygulamaları, yasal düzenlemeler ve uygulamalar daha da artmıştır. Anayasa ve Vatandaşlık Kanunu uyarınca, soy bağı (yani soydaşlık) Türk vatandaşlarının soy bağı ile ilişkili olmasına rağmen, diğer birçok yasal metin, Türk kavramını ve soy bağını, Anayasa?nın ve Vatandaşlık Kanunu?nun çizdiği çerçevenin dışına taşıyarak, etnisite temelli ve tartışmalı bir kavramsal ve yasal alt yapıya dayandırmaktadır. Bu durum ise, Türk dış politikasında yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır.
-
Yazarlar : Fırat YALDIZ
Sayfa No : 20
Anahtar Kelimeler : T ü r k d ı ş p o l i t i k a s ı , s o y d a ş , T ü r k s o y l u , T ü r k s o y l u y a b a n c ı
Günümüz Mülteci Krizi: Arendtçi Bir Eleştiri
Bu makale, günümüzdeki mülteci krizini, uluslararası mülteci sistemi ve Türkiye'nin son yıllardaki mülteci politikası üzerinden ele almaktadır. Bu noktada Hannah Arendt?in mülteciliği uluslararası düzeyde ve ulusal ölçekte analiz etmek için zengin bir zemin sağladığını söylemek mümkündür. Çalışmada ilk olarak mevcut uluslararası mülteci sistemi eleştirel olarak ele alınmaktadır. Ardından Türkiye?nin mülteci politikası Arendt?in kavramları ve düşünceleri ışığında yeniden düşünülmektedir. Makale, Türkiye?nin mülteci politikasının hak ve özgürlükler doğrultusunda olumlu bir dönüşüm geçirdiğini, fakat buna rağmen hâlâ bir takım karışıklıklar ve açmazlar içerdiğini savunmaktadır.
-
Yazarlar : Mehmet KOCAOĞLU
Sayfa No : 30
Anahtar Kelimeler : M ü l t e c i , i n s a n h a k l a r ı , u l u s a l e g e m e n l i k , T ü r k i y e
Türkiye'deki Kamu Yönetimi Disiplininde Marksist Geleneğin Kurucusu: Kurthan Fişek
Türkiye' de kamu yönetimi disiplini, 1950' li yıllarda, ABD, BM ve Türkiye arasında yapılan teknik yardım anlaşmalarının gereği olarak, yabancı öğreticiler eliyle kurulmuş, disiplinin yaygınlaştırılması-geliştirilmesi görevi ise 1960' lı yıllara doğru yerli öğreticilere devredilmiştir. Devir-teslimin akabinde kamu yönetimi alanında yetişen ilk genç akademik kuşaktakilerden olan Kurthan Fişek, 1966 yılında SBF Kamu Yönetimi kürsüsünde asistanlıkla başlayan kesintili akademik yaşamına birçok çalışma sığdırmıştır. Çalışmalarının içeriğini başlıca iki etken belirlemiştir: Kamu yönetimi kürsüsündeki akademik yaşamı ve Marksizm. İki etkenin birleşimi ise ana akım kamu yönetimi bilgisinin Marksizmin yöntem, kavram ve kategorileriyle yeniden yorumlanmasıyla neticelenerek, Türkiye' deki kamu yönetimi disiplininde yeni -Marksist- bir geleneğin oluşumuna yol açmıştır.
-
Yazarlar : Levent DEMİRELLİ, Recep AYDIN
Sayfa No : 38
Anahtar Kelimeler : K u r t h a n F i ş e k , M a r k s i z m , y ö n e t i m b i l i m i , k a m u y ö n e t i m i , M a r k s i s t g e l e n e k
Karar-Fayda Teorisi Bağlamında Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları
1990'lardan itibaren kamuda ve kamu muhasebe sistemlerinde yaşanan bir reform dalgasının sonucu olarak ortaya çıkan ve yeni kamu mali yönetimi paradigması olarak ifade edilen süreçte özellikle kamu sektörü muhasebe uygulamaları ile ilgili çeşitli modernleşme çabaları meydana gelmiştir. Belirtilen süreç, kamu kuruluşları tarafından sunulan finansal bilginin kalitesi, ulusal ve uluslararası seviyede karar alan, oy kullanan, vergi veren vatandaşlar başta olmak üzere tüm bilgi kullanıcıları açısından son derece önem taşımaktadır. Paradigma dönüşümünün dünya çapında hissedildiği bu sürece ilişkin kamu sektöründeki uluslararası muhasebe standartlarının hazırlık ve uyum sürecini karar-fayda teorisi bağlamında ele alarak, kamu sektöründeki muhasebe standartlarının oluşum süreçlerini açıklamak çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Böylelikle kamu sektöründe üretilen finansal bilginin daha karşılaştırılabilir sunumunu sağlayan tahakkuk esaslı muhasebe uygulamalarının kamu sektöründe şeffaflık ve hesap verebilirlik noktasında yaptığı etkiler tartışılmaktadır.
-
Yazarlar : Tuğba UÇMA UYSAL, Nusret YAZICI
Sayfa No : 21
Anahtar Kelimeler : K a r a r - f a y d a t e o r i s i , k a m u s e k t ö r ü , U l u s l a r a r a s ı K a m u S e k t ö r ü M u h a s e b e S t a n d a r t l a r ı , u y u m