SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi
SAYI : 49
TARİH : 2016
2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.
MAKALELER
Cumhuriyetçilik: Bir Aktüalite Ontolojisi
Eidetik (ideaya veya forma ilişkin) karakteri itibariyle cumhuriyetçilik, yalnızca en\nideal yönetim biçimine ilişkin siyasal bir potansiyeli değil, yurttaşlığa dayalı failliğin\naktüel tecrübesini de ifade eder. Gerek eskilere, gerekse de modernlere özgü\nbelirleyicileri açısından mevcudiyet metafiziğinin konusu olan cumhuriyetçilik, aşkın bir\nyönetim ideasının statü temelli evrenselliği ile yurttaşlar cemaatine özgü içkinlik\nvasıfları olarak erdem, katılım ve sorumluluğun özgüllüğü arasındaki alagmatik\n(aktarımlar sistemine konu) bir ilişkiselliğe dayanır. Bu ilişkiselliği, kapsayıcı bir\naktüalite ontolojisinin yansıması olarak ele almayı öneren bu çalışma,\ncumhuriyetçiliğin eskilere ve modernlere özgü tecrübesini, Aristoteles'ten Hannah\nArendt'e uzanan bir yelpazede içi içe geçen epokhal vasıflarına referansla\nincelemektedir.
-
Yazarlar : Ruhtan YALÇINER
Sayfa No : 35
Anahtar Kelimeler : C u m h u r i y e t , c u m h u r i y e t ç i l i k , e p o k h a l i t e , e i d o s , p h r o n ? s i s
Feminizmin Refah Devleti ve Sosyal Politika \nAlanına Eleştiri ve Katkıları
Bu çalışma refah devletinin ve sosyal politikanın kuruluşu ve kurumsallaşmasında\nolgusal olarak var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ortaya koymaktadır. Sosyal\npolitika ve feminist hareket arasındaki ilişki paradoksaldır: Ataerkil toplumsal yapıların\ndeğiştirilmesinde bizatihi bu yapıları yeniden üreten devletin müdahalesine de ihtiyaç\nolduğundan, değişim için gereken müdahaleyi yine egemen toplumsal anlayışın diline\ntercüme etmek gerekmektedir. Çalışma, dünya genelinde feminist literatürün refah\ndevleti tartışmalarına ve sosyal politikanın anaakımına getirdiği kuvvetli eleştirileri\nortaya koymayı, Türkiye'deki kadın emeği odağındaki çalışmaların sosyal politika\nalanına getirdiği katkıları görünür kılmayı ve bu katkıların kamu politikası açısından\ndoğurgularını göstermeyi amaçlamaktadır.
-
Yazarlar : Reyhan ATASÜ TOPÇUOĞLU
Sayfa No : 28
Anahtar Kelimeler : R e f a h d e v l e t i , t o p l u m s a l c i n s i y e t e ş i t l i ğ i , s o s y a l p o l i t i k a , k a m u p o l i t i k a s ı
Osmanlı-Türk Denizcilik Tarihi'nde Reform \nÇabaları ve ?Müşavir Paşa' Adolphus Slade
Osmanlı İmparatorluğu'nun son üçyüz yılı, devlet ve toplum yapısında girişilen\nyoğun modernleşme çabalarının, özellikle 19. yüzyılın uluslararası ilişkileriyle\nyoğrulduğu tarihsel bir süreçtir. Reform girişimleri, yaşanan askerî başarısızlıkların\nönlenmesi amacıyla öncelikle orduya yönlendirilmiş ve orduda, çeşitli uluslardan Batılı\naskerî personelin danışmanlık ve eğitmenlik desteğine başvurulmuştur. Bu çalışmanın\nana amacı, ulusal ve yabancı arşivlerden de yararlanarak, bir İngiliz deniz subayı\nolmasına rağmen, 19. yüzyıl Osmanlı Donanması'nda Ferik Paşa (Tümamiral)\nrütbesiyle danışmanlık ve komuta görevlerinde bulunan ?Müşavir Paşa' Adolphus\nSlade'in Osmanlı-Türk coğrafyasındaki yaşamı ile İmparatorluğun reform çabaları\narasındaki ilişki, ikilem ve etkileşimleri, disiplinlerarası bir yaklaşımla, neden-sonuç\nilişkisi bağlamında irdelemektir.
-
Yazarlar : Gökhan AK
Sayfa No : 24
Anahtar Kelimeler : A d o l p h u s S l a d e , M ü ş a v i r P a ş a , O s m a n l ı - T ü r k d e n i z c i l i k t a r i h i , O s m a n l ı r e f o r m ç a b a l a r ı , d e n i z c i l i k s i y a s a l a r ı
Kadro Hareketinin Organik Aydın Yaratma \n?Ülküsü'
Bu makale, erken Cumhuriyet Dönemi'nin siyasal ve entelektüel hayatında önemli\nbir yeri olan Kadro Hareketi'ni tanınmış İtalyan düşünür Antonio Gramsci'nin\nHapishane Defterleri'nde geliştirdiği kavramsal matris üzerinden ele almayı\namaçlamaktadır. Kadro Hareketi, kendi etrafında, üstyapısal düzeyde modern kültür ve\npolitikanın örgütleyicileri olarak hareket ederek, yeni kurulan tarihsel blokun ideolojik\nçerçevesini geliştirecek olan hegemonik nitelikli bir organik aydınlar grubunu\noluşturma girişiminde bulunmuştur. Bu bağlamda, makalede Gramsci'nin ideoloji,\norganik aydınlar, tarihsel blok ve hegemonya konusundaki yaklaşımlarından\nyararlanılarak, Kadro Hareketi'nin kuramsal çözümlemesine yönelik olarak alternatif\nbir bakış açısı sunulmaktadır.
-
Yazarlar : Melek HALİFEOĞLU, Meral KUZGUN
Sayfa No : 20
Anahtar Kelimeler : K a d r o h a r e k e t i , k a d r o d e r g i s i , G r a m s c i , o r g a n i k a y d ı n , t a r i h s e l b l o k
Merkez Bankalarının Yeni İşlevi Piyasa Yapıcılığı: Etkileri ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme
Çalışma merkez bankalarının son piyasa yapıcı olma işlevini incelemektedir. Çalışmanın temel savı, merkez bankasının yeni işlevinin, finansal sistemin işleyişindeki değişime bağlı olarak ortaya çıkan ve kapitalist sistemin çevrimleriyle paralellik gösteren müdahale biçimlerinden biri olduğudur. Çalışmada;(i) kriz sürecinde finans sektörünün, finansal sermayenin değersizleşmesiyle kayıplarla karşılaştığı, krizden çıkış politikaları çerçevesinde merkez bankalarının uyguladıkları para politikaları ile enflasyonist bir etki ortaya çıkmadan parasal genişlemenin sağlandığı; (ii) uygulanan politikalar aracılığı ile özel kesim zararlarını kısmi de olsa kamulaştırarak finansal şirketlerin ve piyasaların istikrarını, mülkiyetin yeniden dağılımını ve bölüşüm ilişkilerinin kapitalistlerin lehine devamını sağladığı; (iii) son piyasa yapıcısı olarak varlık fiyatlarında bir artışa yol açan bu müdahalelerinin, değersizleşme sürecinin ertelenmesi aracılığıyla, sermaye sahiplerine kaynak aktarımıyla sonuçlandığı ve parasal aktarım kanallarının tartışmalı hale geldiği bulgularına ulaşılmıştır.
-
Yazarlar : Aylin ABUK DUYGULU, K. Eser AFŞAR, Mehmet ÖZYİĞİT
Sayfa No : 31
Anahtar Kelimeler : M e r k e z b a n k a c ı l ı ğ ı , s o n s i y a s a y a p ı c ı o l m a , f i n a n s a l k r i z