SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi
SAYI : 48
TARİH : 2015
2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.
MAKALELER
Neo-Liberalizmin Teorik Açmazları ve Pratik Sonuçları: Bir Paradigma Krizi
Bu çalışmada, neo-liberalizm hem siyasal hem de ekonomik yönleri olan bir paradigma olarak ele alınmakta ve teorik önkabulleri ile pratikte ortaya çıkan anomaliler ve bunların yol açtığı kriz teşhis edilmeye çalışılmaktadır. Bunu yaparken, öncelikle neo-liberalizmin ontolojik (varlıkbilimsel) önkabulleri belirlenmekte ve sözkonusu önkabullerin teorik açmazları gerek mantıksal sonuçları gerekse pratikte karşılaşılan anomaliler açısından analiz edilmektedir. Bu bağlamda, neo-liberalizmi karakterize eden özellikle bireycilik, serbest piyasa ekonomisi ve minimal devlet anlayışlarının, ontolojik düzeyde açıkça olmasa da örtük olarak bir tür ?tabula rasa? (boşluk) varsayımından hareket ettikleri ve bu varsayımın gerek teorik düzeyde gerekse pratik düzeyde birtakım açmazları beraberinde getirdiği ileri sürülmektedir.
-
Yazarlar : Bülent EVRE
Sayfa No : 18
Anahtar Kelimeler : N e o - l i b e r a l i z m , l i b e r a l i z m , p a r a d i g m a , k r i z , o n t o l o j i
Muhafazakâr Düşüncede Fark Rejimi
Makale, modern siyasal düşünce içerisinde önemli bir yer işgal eden muhafazakâr siyasal düşünceler üzerine odaklanmaktadır. Her bir siyasal düşünce kümesinin anlamı kurmak ve sabitlemek üzere kendine özgü bir fark rejimi yarattığı düşüncesinden hareketle, çalışmada öncelikle anlam ve fark arasındaki ilişki betimlenmekte, ardından fark rejimi kavramıyla ne kastedildiği açıklandıktan sonra muhafazakâr fark rejimi üzerine bir soruşturma yürütülmektedir. Örneklerle bu fark rejimi anlatıldıktan sonra, sonuç bölümünde bu fark rejiminin ele alınan düşünüş şeklinin izlediği siyasalar açısından ne gibi sonuçlar doğurduğu tartışılmaktadır.
-
Yazarlar : Doğancan ÖZSEL
Sayfa No : 21
Anahtar Kelimeler : M u h a f a z a k â r l ı k , f a r k , s e m i y o l o j i , g e l e n e k s e l c i l i k , i d e o l o j i
Osmanlıca Gazetelerdeki Personel İlanlarının İçerik Değerlendirmesi: 1909-1924
Bu makale, Osmanlı'nın son döneminde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında yayımlanan personel ilanlarının içerik analizini konu edinmiştir. Araştırmanın niceliksel değerlendirmesi 1909-1924 yılları arasında Osmanlıca yayımlanan 125 personel iş ilanı ve bu ilanlarda yer alan 173 farklı personel talebine dayanmaktadır. Araştırmada örnek ilanlar içerik açısından değerlendirilerek o dönemde hangi pozisyonlara eleman arandığı, bu elemanların hangi bilgi ve becerilere sahip olmasının istendiği, adayların istenilen niteliklere sahip olup olmadıklarının nasıl değerlendirildiği hususlarının açığa çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırmaya konu personel ilanlarında 25 yıl boyunca aranan elemanların niteliklerinde önemli değişmeler olmamıştır. En çok eleman talebinde bulunan kurumlar Maarif Nezareti ve Düyun-u Umumiye İdaresi'dir. Kamu kurumlarının eleman seçiminde eğitim durumu ve sınavda başarılı olma şartı öne çıkarken, özel sektörün eleman seçiminde ise yetkinlik ve beceri gerekleri öne çıkmıştır.
-
Yazarlar : Osman BAYRAKTAR
Sayfa No : 18
Anahtar Kelimeler : İ ş i l a n l a r ı , p e r s o n e l t e d a r i k i , p e r s o n e l n i t e l i k l e r i , O s m a n l ı İ m p a r a t o r l u ğ u
Örgütsel Demokrasi Ölçeği Geliştirme Çalışması
Araştırmanın amacı Örgütsel Demokrasi Ölçeği geliştirmek, geçerlik ve güvenirliğini test etmektir. Metodolojik tipteki araştırmada üç faz ve on adımdan oluşan ölçek geliştirme modeli kullanılmıştır. Örneklem 438 kişiden oluşmuştur. Kapsam geçerliği yapılan ölçek örneklem grubuna uygulanmıştır. Veriler SPSS 21 ve LİSREL 8.8 programlarında ortalama, standart sapma, Pearson Momentler çarpımı, Chronbach Alfa, Açımlayıcı Faktör Analizi ve Doğrulayıcı Faktör Analizi ile değerlendirilmiştir. Açımlayıcı faktör analizinde 28 maddelik, beş faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Ölçeğin benzer ölçek ile korelasyonu .80 (p<0.001), Chornbach Alfa .95, Test-tekrar test korelasyon katsayısı r=.87 (p<.001) bulunmuştur. Örgütsel Demokrasi Ölçeğinin Doğrulayıcı Faktör Analizinde iyi uyum ölçütlerine sahip olduğu ve sonuç olarak geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu belirlenmiştir.
-
Yazarlar : Tahsin GEÇKİL, Mehmet TİKİCİ
Sayfa No : 38
Anahtar Kelimeler : D e m o k r a s i , ö r g ü t s e l d e m o k r a s i , ö r g ü t s e l d e m o k r a s i ö l ç e ğ i , ö l ç e k g e l i ş t i r m e
Çok Boyutlu Yoksulluk Analizi: Türkiye-AB Karşılaştırması
Harcamaya dayalı resmi yoksulluk sonuçlarına göre, Türkiye'de yoksulluk düzeyi 2002 yılından itibaren önemli bir düşüş göstermiştir. Ancak, çok boyutlu yapısı gereği yoksulluğu yalnızca gelir/harcama üzerinden ölçen yöntemler yoksulluğu bütün yönleriyle açıklamada yeterli olmayacaktır. Bu çalışmada Alkire, Apablaza ve Jung (2014) izlenerek 2006-2012 yılları için iki farklı çok boyutlu yoksulluk ölçütü hesaplanmış; elde edilen sonuçlar Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile karşılaştırılmıştır. Parasal göstergeye ek olarak; aşırı maddi yoksunluk, çalışma yoğunluğu, sağlık, eğitim ve çevresel faktörlere ilişkin göstergeler de çok boyutlu yoksulluk içerisinde ele alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre Türkiye'deki yoksulluk düzeyi 2006'dan 2012 yılına gelindiğinde önemli derecede düşüş göstermesine karşın hala AB ortalamasının oldukça üzerindedir.
-
Yazarlar : Mehmet Ali KARADAĞ, Bedriye SARAÇOĞLU
Sayfa No : 33
Anahtar Kelimeler : Ç o k b o y u t l u y o k s u l l u k , A l k i r e - F o s t e r y ö n t e m i , T ü r k i y e , A v r u p a B i r l i ğ i , y o k s u l l u k h a r i t a s ı
Sağlık Personelinin Performans Yönetimine İlişkin Görüşleri Üzerinde Kişisel Faktörlerin Etkileri
Yeni kamu yönetim anlayışı ile birlikte öncelikle özel sektörde uygulanan ve daha sonra kamu sektörüne transfer olan modellerden biri de performans yönetimidir. Etkin, verimli, ekonomik hizmet sunumunun yanı sıra vatandaşların beklenti ve taleplerinin karşılanmasında, kalite, şeffaflık, hesap verebilirlik ve adalet ilkelerinin hâkim kılınmasında performans yönetiminin önemi ve etkisi kabul edilmektedir. Performans yönetimi uygulamalarının etkilediği alanlardan biri de sağlık sektörüdür. Bu araştırma sağlık personelinin performans yönetimine ilişkin görüşleri üzerinde kişisel faktörlerin etkisini incelemek amacıyla Sağlık Bakanlığı'na bağlı 6 hastanede gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen veriler tanımlayıcı analizlerin yanı sıra, tek yönlü ANOVA analizi ile değerlendirilmiştir. İstatistiki analizler sonucunda elde edilen bulgulara bakıldığında sağlık personelinin performans yönetimine ilişkin görüşlerinin olumsuz olduğu görülmüştür.
-
Yazarlar : Hamza ATEŞ, Harun KIRILMAZ
Sayfa No : 32
Anahtar Kelimeler : P e r f o r m a n s y ö n e t i m i , s a ğ l ı k s e k t ö r ü , T ü r k i y e