SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 54

TARİH : 2021

İSTATİSTİKLER

SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 54

TARİH : 2021

2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.

MAKALELER

Afganistan'da Ulus-Devlet İnşa Projesinin Başarısızlığı ve Taliban'ın Kazanma Stratejisi

11 Eylül saldırılarının ardından ABD?nin ?terörle küresel savaş? doktrininin merkez \r\nülkesi olan Afganistan, Birleşmiş Milletler ve NATO nezdinde icra edilen tüm misyon ve \r\nfaaliyetlere karşın ?kırılgan/zayıf devlet? statüsünden kurtulamadığı gibi, köktendinci Taliban?ın neden olduğu güvenlik sorunlarını da çözüme kavuşturamamıştır. Bu durum, 20 \r\nyıl boyunca ülkede varlık gösteren ABD?nin hayata geçirdiği ulus devlet inşası projesinin \r\nbaşarısızlığı ve uluslararası koalisyon güçlerinin yenilgisi olarak okunabileceği gibi, \r\naynı zamanda Taliban ve destekçilerinin zaferi olarak da değerlendirmek mümkündür. \r\nBu çalışma Afganistan?ın, uzun soluklu savaş yorgunluğunun arkasında yatan iç ve dış \r\ndinamikleri incelemek suretiyle, bir ülkede ?barışın nasıl kaybedildiğini? analiz etmektedir. Bahse konu amaç doğrultusunda makale, zaman ve konjonktürel gelişmeler ışığında \r\nyerli ve yabancı aktörlerin çıkar, amaç ve eylemlerini referans almakta@@ bu minvalde Afganistan?da tarihin yeniden tekerrür etmesine yol açan kronikleşmiş güvenlik sorunlarına \r\ngetirilen çözüm yaklaşımlarını sorgulamaktadır.\r\n

  • Yazarlar : Merve SEREN

    Sayfa No : 40

    Anahtar Kelimeler : A f g a n i s t a n , T a l i b a n , u l u s - d e v l e t i n ş a s ı , N A T O , B M . \ r \ n

GÖRÜNTÜLE

Sâmiha Ayverdi'den Ziyâ Gökalp'e Bakmak

Siyasi tercihleri ve ideolojisiyle Ziyâ Gökalp (1876-1924) hayattayken de vefatından \r\nsonra da çok tartışılmıştır. Sâmiha Ayverdi de (1905-1993) bu tartışmaya Cumhuriyet \r\ndevrinde katılmıştır. Kendisi hem Gökalp Türkiyesi?nin hem de sonrasının şahididir. Bir \r\nimparatorluğun son senelerini yaşamış, bir milli devlette eserlerini kaleme almıştır. Aile \r\nçevresinin özel şartları milli kimliğinin şekillenmesinde belirleyici olmuştur. Gökalp sosyoloji, Ayverdi tarih tefekkürüyle meseleleri ele almıştır. Ayverdi 1950?lerde kaleme aldığı Türk Tarihinde Osmanlı Asırları?nda onu eleştirmiştir. Gökalp imparatorluk dağılırken Osmanlı ülkesinin toprak bütünlüğünü koruyacak bir hedefle yetinmemiştir. Ayverdi, onun Dünya Savaşı yıkımı yaşanırken Turancılık fikrini savunmasını isabetsiz bulmuş, yaşadığı devrin gençliği üzerindeki etkilerini tartışmıştır. Türk milliyetçiliğine seküler bir form kazandırmasını yanlış bulmuş, onun aksine aktif din ve iman anlayışına dayanan Türklük fikrini benimsemiştir. Gökalp?in Cumhuriyet öncesinde teşekkül eden üst \r\nkültürü, Türk kültürü dışında tutmasını onaylamamış, Müslüman-Türk kültürünün bütün \r\nkatmanlarına sahip çıkmıştır. Türkiye Türklüğü için esas zeminin Selçuklu, bilhassa da \r\nOsmanlı mirası olduğunu vurgulamıştır. Gökalp?in medeniyet-kültür ayrımını reddetmiş, \r\nmedeniyetin dış ve iç boyutları olduğunu savunmuş, modern dünyada madde ile maneviyat arasındaki zıtlığı insanlığın geleceği için büyük bir tehlike olarak görmüş, Doğu-Batı \r\nayrımını bu eksenlerde değerlendirmiştir. İnsanlığın huzuru için her iki medeniyetin eksiklerini telafi etmek üzere bir alışverişe girmesini teklif etmiştir.\r\n

  • Yazarlar : H.Aliyar DEMİRCİ

    Sayfa No : 27

    Anahtar Kelimeler : Z i y a G ö k a l p , S â m i h a A y v e r d i , İ s l a m , m e d e n i y e t , m i l l i y e t ç i l i k .

GÖRÜNTÜLE

Fransa'da Bölgeleşme Süreci: Reformlar ve Seçimler Üzerinden Bir Değerlendirme

Fransa'da 2021 bölge seçimleri katılım oranındaki düşüklük, yerelleşme ekseninde \r\ngelişen bölgeleşme sürecinin sorgulanmasına yol açmıştır. Bu çalışmada, merkezi hükümetin 1960'lı yıllardan bu yana reform yöntemiyle kurumsallaştırmaya çalıştığı bölge \r\nyönetimlerinin siyasi olarak otonom alanlar olmaktan öte merkezi hükümetin taşradaki \r\nuzantısı bir yerel yönetim rolüne sıkıştığı savunulmaktadır. Buna bağlı olarak, siyasi elitlerin kendilerini yenileyememesi, seçim kampanyalarının sağ/sol eksenli geleneksel siyasetten öteye gidememesi, bölgeleşmenin reform süreçleri itibariyle seçmen nezdinde karmaşık bir yapılanmayı ifade etmesi gibi nedenler oy kullanma oranlarını sürekli olarak \r\ndüşürmektedir. Çalışmanın temel hipotezleri nitel ve nicel araştırma yöntemleriyle toplanan verilerle doğrulanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak bölgeleşme, merkezi hükümetin \r\nreformlarına bağlı olarak gelişen bir süreç izlerken, oy kullanmama eğiliminde sürekli \r\nbir artış tespit edilmiştir

  • Yazarlar : Galip Emre YILDIRIM

    Sayfa No : 36

    Anahtar Kelimeler : F r a n s a ' d a b ö l g e l e ş m e , r e f o r m , y e r e l s e ç i m l e r , m e r k e z i l e ş m e , y e r e l l e ş m e

GÖRÜNTÜLE

Geçmişten Günümüze Siyaset Felsefesi: Şimdi Nerede?

: 1950'lerde siyaset teorisinin en önemli isimleri siyaset felsefesinin öldüğünü ilan etti. \r\nBu malumun ilamı olsa da aynı zamanda siyaset teorisinde yeni bir dönemin başladığının \r\nda işaretiydi. Bu makale, siyaset felsefesinin ölme noktasına nasıl geldiğini anlamlandırmaya çalışırken, siyaset teorisi ve siyaset bilimi ile ilişkisinin değişim ve gelişimini tarihsel olarak irdelemekte ve günümüz dünyasındaki konumunu sorgulamaktadır. Bu kapsamda siyaset felsefesinin Antik Yunan'la başlayan serüveninde geçirdiği önemli dönüm \r\nnoktalarını, özellikle pozitivizm etkisi ile bilimler hiyerarşisinde kendine yer bulma çabasını ve davranışçı ekolün disiplindeki en baskın paradigma olarak ortaya çıkmasıyla bu \r\nçabanın disiplini kendi içinde nasıl keskin bir ayrıma sürüklediğini incelemektedir. Siyaset teorisinin ampirik yaklaşıma teslim olduğu savına karşı, bu makalede içinde yaşadığımız çağın yeni sorunlarıyla baş edebilmek için yüzümüzü yeniden normatif yaklaşıma \r\nçevirip çevirmeyeceğimiz tartışılmakta ve siyaset felsefesinin artık ömrünü tamamladığını iddia edenlere karşı siyaset felsefesine ihtiyacımız olup olmadığı araştırılmaktadır

  • Yazarlar : Seval YAMAN

    Sayfa No : 16

    Anahtar Kelimeler : S i y a s e t b i l i m i , s i y a s e t f e l s e f e s i , s i y a s e t t e o r i s i , d a v r a n ı ş ç ı l ı k , d o ğ a \ r \ n f e l s e f e s i , p o z i t i v i z m

GÖRÜNTÜLE

Yerel Yönetimlerin Mali Performansında Belediye Başkanı Niteliği ve Politik Bütçe Döngüsünün Etkisi

Başta Amerika Birleşik Devletleri ve Anglo Sakson coğrafyası olmak üzere uluslararası alanda son çeyrek yüzyıldır yeni kamu yönetimi anlayışının yerleşmesiyle kamu sektöründe bireysel ve kurumsal performansı ölçmeye yönelik oldukça kapsamlı bir literatür\r\nbirikmiştir. Son yıllarda bu kuramsal çalışmaların çeşitli bölge ve ülkelerde sınandığı \r\nampirik araştırmalar da artmaya başlamıştır. Türkiye'de yerel yönetimler ve yerel yönetim maliyesine ilişkin literatür oldukça gelişmiş ve kapsamlı olmakla beraber, kamu yönetiminde performans yönetimine geçişi yasalaştıran 5018 sayılı Kanun (2003)'dan itibaren geçen yaklaşık 20 yılda yerel yönetimlerin performans göstergelerine dair ampirik \r\nçalışmaların sayısı oldukça sınırlıdır. Bu çalışma, söz konusu boşluktan hareketle, iki \r\ntemel hipotezi Türkiye örneğinde test etmeyi amaçlıyor: Birincisi, belediye başkanının \r\nsahip olduğu nitelikler (eğitim ve iş, deneyimi) ile politik destek belediyenin mali performansını etkilemektedir. Politik bütçe döngüsü literatüründen hareketle ikinci hipotez, \r\nTürkiye'de belediye başkanları seçim öncesi oy maksimizasyonu için harcama ve politika \r\ntercihlerinde bir değişikliğe gitmektedir. Bu iki hipotezi test etmek üzere Türkiye'nin 81 \r\nil belediyesi esas alınarak 2012-2020 yıllarına ilişkin kapsamlı bir veri seti oluşturulmuştur. Araştırma sonuçları, belediye başkanı niteliğinin kurumsal performansa etkisine dair \r\ntezlerin Türkiye örneğinde anlamlı karşılığı olmadığını göstermektedir. Fakat belediyelerin bütçe dengesi üzerinde seçim öncesi yıl etkisi ve merkezi yönetim desteği önemlidir. \r\nÇalışmamız; veri seti, kapsamı ve bulgularıyla alana katkı sunmaya adaydır.

  • Yazarlar : Cemal SALMAN, Mustafa KAHVECİ

    Sayfa No : 34

    Anahtar Kelimeler : Y e n i k a m u y ö n e t i m i , y e r e l y ö n e t i m l e r , b e l e d i y e b a ş k a n ı , p o l i t i k b ü t ç e \ r \ n d ö n g ü s ü , m a l i p e r f o r m a n s . \ r \ n

GÖRÜNTÜLE