SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 47

TARİH : 2014

İSTATİSTİKLER

SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 47

TARİH : 2014

2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.

MAKALELER

Türkiye'de Kamusal İletişim ve Bilgi Edinme:10 Yılın Ardından Panoramik Bir İnceleme

Yöneten-yönetilen arasındaki ilişkilerin doğası, nasıl olması gerektiği, modern devlet yapısı içinde devlet-yurttaş iletişiminin niteliği ve özellikleri, birçok çalışmaya konu olmuştur. Bilgi edinme hakkı, bir yandan düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlü-ğüyle diğer yandan yurttaşın yönetimden hesap istemesi hakkıyla yakından bağlantılı-dır. Söz konusu hak, kamusal bir niteliği olan siyasal iktidarın kendi eylem ve işlemleri-ni yönetilenlerin bilgisine açması, kamusal politikaların yönetilenler tarafından değişti-rilip dönüştürülebilmesi amacına yönelik olarak gündeme gelmektedir. Türkiye'de bir kamu otoritesi olarak devletin, eylem ve işlemlerini ?Kamu?ya açmasının bir aracı ola-rak bilgi edinme hakkı uygulamaları, 2000'li yılların başında gündeme gelmiştir ve ar-tık 10 yaşındadır. Makalede, bilgi edinme hakkı uygulamalarının Türkiye'deki on yıllık serüveni, dünyadaki uygulama örneklerinden ve tartışmalardan da yararlanarak pano-ramik biçimde incelenecektir.

  • Yazarlar : Tuba ASRAK HASDEMİR

    Sayfa No : 34

    Anahtar Kelimeler : S i y a s e t f e l s e f e s i , m o d e r n d e v l e t , y ö n e t s e l e y l e m v e i ş l e m l e r i n a ç ı k l ı ğ ı , k a m u s a l i l e t i ş i m , b i l g i e d i n m e h a k k ı .

GÖRÜNTÜLE

Kapitalizm ve Uluslaşma

Ana akım literatürde, ulus ve milliyetçilik konusu bir olgu olarak uluslaşma kap-samında tartışılmamakta, daha çok ya modern bir kurum olarak incelenmekte ya da modernleşmenin sonuçlarının geriye dönük olarak yorumlanmasının bir sonucu olarak kültüre ontolojik temel atfedilerek kimlik sorununa indirgenmektedir. Tüm bu yaklaşım-larda ulus ve milliyetçilik, kapitalizmin tarihselliğinin oluşturduğu bağlam kapsamında içeriklendirilmeye olanak veren uluslaşma olgusu ekseninde ele alınmamakta dolayısıy-la da, salt sonuçlara yüklenilen ön-kabuller kapsamında incelenmektedir. Oysa ki, İn-giltere'de kapitalizmin tarımsal kapitalizm biçimindeki oluşum sürecinde, bütünleşik pi-yasadaki (integrated home market), işgücü, meta ve sermaye hareketliliği (mobilisa-tion), mekanın siyasal olarak homojenleştirilmesinde zorunlu bir içsel ilişki olarak ko-numlanmıştır. Dolayısıyla, merkez kapitalizm bakımından uluslaşma, bütünleşik piya-sanın, mekanın siyasal olarak homojenleştirilmesi temelinde tamamlayıcısı olarak olu-şumsallık kazanmıştır. Bu kapsamda uluslaşma, ?egemen etninin? salt ve eski çağlara dayalı kültürel bir niteliği olmaktan çok, kişilik-dışı ilişki (non-personal) kalıplarına dayanan yeni bir değer sistemi olarak modern kültür biçiminde somutlaşmaktadır. Bu somutluk, dolaşımın zorunluluklarının bir görünümü olarak, ulusal dil ve tek-ortak hu-kuk biçiminde mekânsal homojenlik oluşturmak bakımından hem üretimsel hem de do-laşımsal bir temele oturmaktadır. Bu çerçevede, çalışmada, kapitalizm ve uluslaşma ilişkisi, somut bir tarihsel olgu olarak, yapısal bir konumda, piyasanın bütünleşik niteli-ği ile siyasal alanın türdeş konumlandırılışı kapsamında, bağlam ve koşullar referan-sında incelenmektedir.

  • Yazarlar : Örsan Ö. AKBULUT

    Sayfa No : 24

    Anahtar Kelimeler : K a p i t a l i z m , u l u s l a ş m a , e t n i k l i k , m i l l i y e t ç i l i k , u l u s

GÖRÜNTÜLE

Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesi Karşısında Türkiye'de Bilgi Edinme Hakkı

Günümüzde bireyler devlet faaliyetleri konusunda daha fazla bilgilenme ihtiyacı hissetmektedirler. Kişisel veya toplumsal bir konuda bireylerin bilgilenme taleplerinin karşılanması temel bir hak olarak kabul edilmektedir. Devletlerin kendi iç hukuklarında benimsedikleri bilgi edinme hakkı ulusüstü kurumların da ilgi alanındadır. Avrupa Kon-seyi, bilgi edinme hakkı konusunda aldığı çeşitli tavsiye kararlarından sonra bu hakkı bir sözleşmede bütüncül şekilde düzenlemiştir. Çalışma, Avrupa Konseyi Belgelere Eri-şim Özgürlüğü Sözleşmesi karşısında Türkiye'deki bilgi edinme hakkının durumunu in-celemektedir. Bu bağlamda Türkiye'deki bilgi edinme hakkının sözleşmede benimsenen çerçeveyle karşılaştırılması yapılarak iki mevzuat arasındaki benzerlik ve farklılıklar ortaya konulmuştur. Bilgi edinme hakkının kapsamı, içeriği, istisnaları ve yöntemi ko-nusunda değerlendirmeler yapılarak Türkiye'de ve sözleşmede benimsenen anlayışlara ilişkin bulgular tartışılmıştır.

  • Yazarlar : Ramazan ŞENGÜL

    Sayfa No : 20

    Anahtar Kelimeler : A v r u p a K o n s e y i , b i l g i e d i n m e h a k k ı , T ü r k i y e .

GÖRÜNTÜLE

Kapitalizmde Planlama: Tarihsel ve Toplumsal Çözümleme

Liberal siyaset kuramı, siyaset ? ekonomi / devlet ? toplum ikiliklerini planlama ? piyasa ikiliği üzerinden yeniden üretmektedir. Bu ikilik içerisinde planlama, piyasanın kendiliğindeliği / bireyselliği karşısında şuurlu / kolektif irade karakterini yüklenir. Bu doğrultuda, liberal siyaset kuramına göre planlama ile piyasa özsel olarak ayrı birer akıldır. Oysa kapitalizmde planlama tarihi, planlamanın piyasa dinamiklerinden ba-ğımsız bir öge olmadığını göstermektedir. Diğer bir deyişle, planlama piyasadan bağı-şık yapay bir akıl olarak doğmamış@@ kapitalist ekonominin kurucu mekanizması, piyasa-nın gelişmişliği temelinde üstyapısal bir kurum / öge olarak doğmuş ve biçimlenmiştir. Çalışmada, kapitalizmde planlama olgusundan hareketle planlamanın tarihsel ve top-lumsal bir kavram olduğu iddia edilmektedir. Yönetim biçimi olarak planlama, maddi ve toplumsal üretim ilişkilerinin bir ürünüdür. Bu doğrultuda, kapitalizmde planlama ve sosyalizmde planlama farklı doğuş ve gelişme nedenselliklerine sahiptir ve kapitalizmde planlama tarihsel ve toplumsal dinamikler tarafından biçimlenmektedir. Özsel farklılık, kapitalizmde planlama ile sosyalizmde planlamanın niteliğinde, işlevinde soyutlanmış-tır: kurucu ve düzenleyici işlev. Bu farklılık, planlama kavramı temelinde kavram kate-gorilerinin yeniden kurulmasını gerektirmiştir. Sosyalizmde ekonomik sistemi kurucu iş-lev gören planlama, planlama sistemi@@ kapitalizmde düzenleyici işlev gören planlama ise planlama politikası olarak kategorize edilmiştir. Planlama sistemi ? planlama poli-tikası kavram kategorileri, liberal planlama piyasa ikiliğine alternatif planlamaya yeni bir yöntemsel bakış açısı önerisinde bulunmaktadır.

  • Yazarlar : Aslı YILMAZ UÇAR

    Sayfa No : 26

    Anahtar Kelimeler : P l a n l a m a n ı n s i y a s a l i k t i s a d ı , p l a n l a m a ? p i y a s a i k i l i ğ i / d i k o t o m i s i , d ü z e n l e y i c i i ş l e v , k a p i t a l i s t p l a n l a m a , s o s y a l i s t p l a n l a m a , m e r k e z i p l a n l a m a

GÖRÜNTÜLE

Üçüncü Yol ve İngiltere'de Blair Dönemi Kamu Reformları

Bu makale son yirmi yılda egemen hale gelen Üçüncü Yol felsefesi ile İngiltere'de Tony Blair yönetimindeki Yeni İşçi Partisi'nin kamu yönetimi reformları arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Makalede Üçüncü Yol, eski sol ve yeni sağdan farklı bir yakla-şım olarak ortaya konulmakta ve gerçekleştirilen kamu yönetimi reformları ile İşçi Par-tisi'nin yeni ideolojik konumu arasında bağlantı kurulmaktadır. İşçi Partisi'nin ortak-lıklar ve katılım perspektifi ile gerçekleştirdiği piyasalaşma eksenli reformlarla, merkezi ve yerel düzeydeki reformlar, yönetimde açıklık reformları detaylı olarak incelenmekte ve bu reformların Üçüncü Yol felsefesi ile ilişkisi ortaya konmaktadır.

  • Yazarlar : Hamza ATEŞ, Demokaan DEMİREL

    Sayfa No : 18

    Anahtar Kelimeler : Y e n i İ ş ç i P a r t i s i , Ü ç ü n c ü Y o l , k a t ı l ı m , o r t a k l a ş a y ö n e t i m , k a m u y ö n e t i m i r e f o r m l a r ı

GÖRÜNTÜLE

Sosyal ve Politik Etkileşim, Bireysel Değerler ve Vergi Ahlâkı Arasındaki İlişkilerin Yapısal Eşitlik Modeli ile Test Edilmesi

Bu çalışmanın temel amacı, vergi mükelleflerinin politik kurumlara duyduğu gü-ven (kamu yönetişiminin kalitesi), vergi mükelleflerinin sosyal sermaye algısı, vergi ida-resine karşı tutumu, mali adalet algısı ve otorite ile işbirliği eğiliminin vergi ahlakı üze-rindeki etkisini irdelemektir. Bu çalışmada beyan esasına tabi vergi mükellefleri araş-tırmanın ana kütlesini oluşturmaktadır. Ancak ana kütlenin tamamına ulaşmak gerek zaman gerekse maliyet açısından zor olduğundan araştırmanın kapsamı Aksaray ve İz-mir şehirleri ile sınırlandırılmıştır. Vergi ahlakının belirleyicilerini tespit etmeye yöne-lik olarak yapılan bu araştırmada, önerilen araştırma modelini ve araştırma hipotezle-rini test etmek için yapısal eşitlik modeli kullanılmıştır.

  • Yazarlar : Harun YENİÇERİ, Savaş ÇEVİK

    Sayfa No : 22

    Anahtar Kelimeler : V e r g i a h l a k ı , v e r g i u y u m u , y a p ı s a l e ş i t l i k m o d e l i

GÖRÜNTÜLE