SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 56

TARİH : 2023

İSTATİSTİKLER

SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 56

TARİH : 2023

2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.

MAKALELER

'Kendin-Yap' Kent Aktivizmi: Tabana Dayalı Radikal Siyaset mi, Neoliberal Şehirciliğin Suç Ortakları mı?

Bu makale özellikle son on yılda küresel Kuzey kentlerinde giderek artan bir görü-nürlük kazanan ?kendin-yap? kent aktivizmine odaklanmakta ve literatürde büyük bir coş-kuyla karşılanan bu taban aktivizminin sosyal ve politik sınırlılıklarını göstermeyi amaç-lamaktadır. Konuya ilişkin literatür, uzun bir tarihsel arka plana sahip bu ?taban şehir-ciliğinin?, ?yaratıcı şehir? ve ?soylulaştırma? gibi güncel neoliberal kent politikaları doğ-rultusunda edindiği yeni işlevleri anlamaya yönelik daha ihtiyatlı çabaları gölgede bıra-kan çoğunlukla zorlama ?radikallik? ve ?direniş? anlatılarıyla maluldür. Çalışma, bu ace-leci çıkarım ve beklentilerin söz konusu fenomeni anlamayı güçleştirdiğini ve daha ana-litik bir çabanın onun daha geniş bir tarihsel, sosyo-ekonomik ve politik bağlamda ve yalnızca toplumsal ?dönüşümle? ilgili potansiyellerini değil, toplumsal ve politik-ideolojik ?yeniden üretimle? ilgili boyutlarını da içerecek şekilde incelenmesiyle mümkün olduğunu iddia etmektedir.

  • Yazarlar : Fesih BAYRAKTAR

    Sayfa No : 34

    Anahtar Kelimeler : K e n d i n - Y a p K e n t A k t i v i z m i , T a b a n Ş e h i r c i l i ğ i , N e o l i b e r a l Ş e h i r c i l i k , Y a r a t ı c ı Ş e h i r , S o y l u l a ş t ı r m a

GÖRÜNTÜLE

Antroposen'i Nasıl Anlamalıyız? Eleştirel Gerçekçilik, Diyalektik Materyalizm ve Özne Sorunsalı

Bu çalışmada Antroposen?i nasıl anlamalıyız sorusuna eleştirel gerçekçi-materyalist bir perspektiften yanıt arıyorum. Amacım yaklaşık yirmi yıldır devam eden Antroposen tartışmalarını göz önünde tutarak, Marksist literatürdeki birtakım sorunları ortaya çı-karmaktır. Antroposen ile insanlığın yeryüzünün çevresel parametrelerinde radikal deği-şiklik yaptığı, insanlığın artık Holosen?de değil, yeni bir jeolojik çağda yaşadığı ifade ediliyor. Ancak, Antroposen?in siyasi bir kavram haline geldiği söylenebilir. Kavram ile insan-merkezciliğin ön plana çıkartıldığı ve küresel ekolojik yıkımdan tüm (türdeş) insan-lığın sorumlu tutulduğu iddia ediliyor. Bu nedenle bazı Marksist ekoloji düşünürleri, kav-ramın kapitalist sermaye ilişkilerinin doğaya verdiği zararı görünmez kıldığını savuna-rak, Kapitalosen (sermaye-merkezcilik) kavramını önerdiler. Ben bu çalışmada, tartış-manın odağının insan-merkezcilik mi sermaye-merkezcilik mi?den -eleştirel gerçekçi ve diyalektik materyalist (doğanın ontolojik önceliğini ön plana çıkaran ilişkiselci) bir yak-laşıma kaydırılması gerektiğini savunuyorum. Böyle bir yaklaşımın Antroposen kavramı-nın siyasiliğini kabul ederken yıkımın üstesinden gelme konusunda hangi Marksist ekoloji yaklaşımının daha tatmin edici olduğunu ortaya koyabilme kapasitesine sahip olduğunu ve ekolojik yıkım karşısında tarihsel, toplumsal ve siyasal bir özne olarak emekçi sınıfla-rın ve sınıf mücadelesinin önemini ve sınırlılıklarını değerlendirme olanağı sağlayaca-ğını iddia ediyorum.

  • Yazarlar : Yelda ERÇANDIRLI

    Sayfa No : 28

    Anahtar Kelimeler : A n t r o p o s e n , K a p i t a l o s e n , D o ğ a - T o p l u m İ l i ş k i s i , D i y a l e k t i k , S ı n ı f M ü c a d e l e s i

GÖRÜNTÜLE

Devlet İşi: 19. Yüzyıl İstanbul'unda Halk Sağlığı ve Sıhhi Altyapıların Materyal-Politiği

19. yüzyıl İstanbul'unda halk sağlığı ve sıhhi altyapılar yönetimsel devletin oluşu-munda önemli rol icra etti. İnsanların, araçların, hayvanların, havanın, suyun ve ışığın dolaşımına uygun, dışkılardan, miyasmadan ve mikroplardan arınmış bir kentsel ortam için çalışılmıştı. Şehir, uzmanların biyopolitik stratejileriyle yönetim süreçlerine dahil olduğu ve yeni altyapı teknolojilerinin keşfedildiği bir laboratuvardı. Bu makale sokak yüzeylerinin kaplandığı taşlar, yeraltını dolaşan su boruları ve atıkların boşaltıldığı ka-nalizasyon şebekesini incelemektedir. İnsanların ortak varoluşuna temel oluşturan altya-pıların ardındaki çekişmeli materyal-politiği soruşturmakta. Yönetimsel devletin ve ona özgül gerçekliğini veren nüfusun şekillendiği materyal ağları ele almaktadır. Bu makale yönetimsellik çalışmalarından ve sosyal bilimlerdeki materyal dönüşten yararlanmakta, öte yandan kendi kendilerine işlemeleri ve sınırlı müdahale gerektirmeleri nedeniyle sıhhi altyapıları liberal yönetim için mükemmel teknolojiler olarak gören literatürün kısıtla-rına işaret etmektedir. Çoğunlukla fark edilmeyen doğalarıyla tanımlanan altyapılar İstanbul bağlamında kusurlarıyla devlet tahayyülünü biçimlendiren gözle görülür eyleyi-cilerdir.

  • Yazarlar : Orhan HAYAL

    Sayfa No : 32

    Anahtar Kelimeler : İ s t a n b u l , y ö n e t i m s e l d e v l e t , y e n i m a t e r y a l i z m , h a l k s a ğ l ı ğ ı , s ı h h i a l t - y a p ı l a r , s o k a k d ö ş e m e s i , s u t e d a r i k i , k a n a l i z a s y o n a ğ ı

GÖRÜNTÜLE

Covid-19 Salgını, Tersine Göç ve Köy Yerleşimleri: Muhtarlara Yönelik Bir Araştırma

Covid-19 Salgını, var olan yerleşim yapıları üzerinden yeni tartışmaları gündeme getirmiştir. Bu yeni tartışmalardan biri de kırsal alana yöneliktir. Bu süreç zarfında kırsal alan, kentsel alanda oluşan risklerden uzaklaşmak isteyenler ile risk altında olan ve eko-nomik açıdan kayıplar yaşayan kişilerin sığınma alanına dönüşmüştür. Salgınla birlikte gündeme gelen tersine göçü konu alan bu çalışmada, kırsal alanda oluşan tersine göçün köyün mekânsal biçimlenişine ve kamusal hizmetlere erişime olan etkisine odaklanılmak-tadır. Araştırmanın genel tasarımı keşifsel durum çalışmasına dayanmaktadır. Bu bağ-lamda araştırma Giresun ilinde bulunan Merkez, Görele ve Bulancak ilçelerindeki 27 köy muhtarı kapsamında, yarı yapılandırılmış mülakat yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Ayrıca söz konusu köylerde katılımcı gözlem gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın genel sonuçla-rına göre, tersine göçü gerçekleştirenler emeklilerdir. Köye yöneliş, var olan konutların iyileştirilmesi ve yeni konutların yapımıyla köyün mekânsal biçimlenişini etkilemiştir. Köylerde nüfus varlığının artış göstermesiyle, katı ve sıvı atıklar, içme suyu ve yoldan oluşan köyün temel hizmetlerinin niceliğine ve niteliğine yönelik talep artmıştır. Söz ko-nusu bu ihtiyaçların karşılanmasında mevcut yönetsel yapılar yetersiz kalmaktadır. Elde edilen bulgulara göre çeşitli öneriler gündeme getirilmektedir.

  • Yazarlar : Levent MEMİŞ, Sönmez DÜZGÜN, Semih KÖSEOĞLU

    Sayfa No : 35

    Anahtar Kelimeler : C o v i d - 1 9 S a l g ı n ı , T e r s i n e G ö ç , K ı r s a l A l a n , K ö y Y ö n e t i m i

GÖRÜNTÜLE