SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi
SAYI : 50
TARİH : 2017
2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.
MAKALELER
Talep Yönlü İnovasyon Politikaları Çerçevesinde Kamu Alımları: Teori ve Uygulama Örnekleri
Günümüzde ülkelerin rekabet gücü ve refahının temel belirleyicisi inovasyondur. Son dönemlerde talep yönlü inovasyon politikasının bir aracı olarak yenilikçi kamu alımları ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada talep yönlü inovasyon politikaları teorik olarak incelenmekte ardından AB tarafından desteklenen yenilikçi kamu alım projelerine ve bazı uygulamalarına yer verilmektedir. Genel olarak bakıldığında, AB tarafından çoğunlukla ticarileşme öncesi satın alım projelerine destek verilmekteyken, ülke uygulamalarında yenilikçi kamu alımları ile ticarileşme öncesi satın alımlara başvurulduğu görülmektedir. Ülkemizde de Onuncu Kalkınma Planı çerçevesinde kamu alımları ile yerli üretimin ve teknolojinin geliştirilmesi için eylem planı oluşturulmuştur. Bu süreçte özel sektörün mevcut teknoloji kapasitesi ile yenilikçi çözüm üretme potansiyellerinin dikkate alınmasına ve yenilikçi kamu alımlarına ilişkin bilgi ağının oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
-
Yazarlar : Doğan BAKIRTAŞ, Ahmet AYSU
Sayfa No : 47
Anahtar Kelimeler : İ n o v a s y o n , t a l e p y ö n l ü i n o v a s y o n p o l i t i k a l a r ı , y e n i l i k ç i k a m u a l ı m l a r ı .
Liberal Demokrasinin Krizi Bağlamında Avrupa'da Sağ-Popülizm ve Yükselen Aşırı-Sağ
Çalışmada, popülizmin esasen liberal demokrasinin iç krizi olduğu ve bu krizden çıkmak için türeyen yeni bir konuşma biçimi olduğu teziyle, radikal ya da aşırı-sağ hareketlerin ve partilerin güçlenme nedenleri ve sonuçları anlatılacaktır. Avrupa Parlamentosu veya ülkelerindeki seçimlerde oylarını artıran aşırı-sağ parti örneklerine ve bu partilerin etkisiyle merkez partilerin radikalleşme sürecine değinilecektir. Avrupalılaşma düşüncesinin gerilemesi, anayasa tartışmalarında AB'nin yeni bir aşamaya geçememesi ile birlikte ülkeler kendi iç siyasetlerinin belirleyiciliğine geri dönmektedir. Popülist sağ partiler bu süreçte yeni bir siyaset önerseler de önerilerinin evrensel insan hakları ile temel hak ve özgürlüklerin gerisine düşmeden serbest piyasacı bir versiyonun ötesine geçmesi gerekir.
-
Yazarlar : Yavuz YILDIRIM
Sayfa No : 22
Anahtar Kelimeler : A ş ı r ı - s a ğ , p o p ü l i z m , a v r u p a s i y a s e t i , s i y a s a l p a r t i l e r , d e m o k r a s i n i n k r i z i
Liberalizmin Çatışan Ekolleri: Liberteryenizm ve Evrimci Liberalizm
Liberteryenizm, klasik liberalizmin 19. yüzyıldan başlayarak düşüşe geçtiği, muhafazakarlaştığı iddiasına ve güçlenen sol liberalizme karşı bir tepki olarak doğmuştur. Neo-liberalizm ve neo-liberalizm içinde sayılan ve öncülüğünü Hayek'in yaptığı evrimci veya sonuçsalcı liberalizm, liberteryenler tarafından klasik liberalizmin düşüşündeki en önemli etken olarak görülmektedir. Bu çalışmada, liberteryenizm ve evrimci liberalizmin felsefi temelleri esas alınarak teorik bir tartışma yapılması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda çalışmada Hayek'in temsil ettiği evrimci liberalizm ile Rothbard, Rand ve Nozick'in fikirleriyle şekillenen liberteryenizmin teorik olarak karşılaştırılması yapılacak ve evrimci liberalizme liberteryenizm tarafından yöneltilen eleştiriler ele alacaktır.
-
Yazarlar : Seval YAMAN
Sayfa No : 23
Anahtar Kelimeler : N e o - l i b e r a l i z m , l i b e r t e r y e n i z m , e v r i m c i l i b e r a l i z m , a n a r k o - k a p i t a l i z m , k l a s i k l i b e r a l i z m
David Miller'ın Liberal Milliyetçilik Savunusuna Eleştirel Bir Bakış
Liberalizm ve milliyetçilik genelde birbiriyle pek iyi geçinemeyen ideolojiler olarak görülmesine rağmen, özellikle 1990'lardan itibaren bu iki ideolojinin birbiriyle harmanlanabileceği ve liberal milliyetçi bir pozisyonun sağlam felsefi temellere oturtulabileceği bazı düşünürlerce savunulmuştur. Bu yönde önemli bir çaba ortaya koyan David Miller'ın fikirleri bu makalenin odağını oluşturuyor. Makalede, Miller'ın liberal milliyetçi yaklaşımının temel önermelerinden olan ?aynı milliyete sahip insanların birbirine karşı özel yükümlülükler taşıdığı' tezi eleştirilecek ve bu önermenin en azından iki yönüyle liberalizmin temel değerleriyle çatıştığı savunulacaktır. Birincisi, liberalizmin benimsediği evrensel etik ve tarafsızlık perspektifinden milliyetçi bir tarafgirliğin temellendirilmesi oldukça zordur. İkincisi, siyasal yükümlülüklerle ilgili olarak liberalizmin benimsediği sözleşmeci pozisyonla, Miller'ın benimsediği ilişkiselci pozisyon arasında önemli bir gerilim vardır.
-
Yazarlar : Ogan YUMLU
Sayfa No : 26
Anahtar Kelimeler : L i b e r a l m i l l i y e t ç i l i k , D a v i d M i l l e r , s i y a s i y ü k ü m l ü l ü k l e r , s ö z l e ş m e c i l i k , i l i ş k i s e l c i l i k
Neo-liberal Politikaların Kamu Hizmeti Yayıncılığına Etkileri ve TRT Örneği
1980'li yıllarla başlayan yeniden yapılanma süreci ve neo-liberal politikalarla birlikte medya alanında köklü dönüşümler yaşanmıştır. Değişen iletişim ortamında, hem Avrupa ülkelerinde hem de Türkiye'de kamu hizmeti yayıncıları tekel konumlarını kaybetmişler ve büyük sorunlarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu noktadan hareketle çalışma, neo-liberal politikaların kamu hizmeti yayıncılığına ne gibi etkileri olduğunu ve TRT'nin de bu değişen iletişim ortamından nasıl etkilendiğini ortaya koyabilmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç çerçevesinde çalışmada ?yeniden yapılanma?, ?neo-liberalizm? ve ?kamu hizmeti yayıncılığı? kavramları üzerinden medyadaki dönüşümler ele alınmakta ve bu dönüşümlerin TRT'ye etkileri çeşitli kategoriler altında incelenmektedir.
-
Yazarlar : Filiz ERDEMİR GÖZE
Sayfa No : 32
Anahtar Kelimeler : Y e n i d e n y a p ı l a n m a , n e o - l i b e r a l i z m , k a m u h i z m e t i y a y ı n c ı l ı ğ ı , T R T
Neo-liberalleşme, Sivil Toplum Kuruluşları ve ?Projecilik': Eleştirel Bir Bakış
?Refah devleti' ya da ?kalkınmacı devlet' model ve pratiklerinin neo-liberal bir anlayış çerçevesinde yeniden yapılanmaya konu olduğu son otuz yılı aşkın süreç, refah, kalkınma ve yoksulluk gibi makro meselelerin önceki döneme özgü daha makro kurum ve politikalar yerine ?projeler' gibi daha mikro müdahaleler ve ?sivil toplum kuruluşları' (STK) gibi daha mikro araçlar yoluyla çözülebileceğine ilişkin bir yaklaşımı ön plana çıkarmış ve bu dönemde projeler ya da projecilik, yalnızca fon sağlayan ulusal ya da uluslararası kalkınma ve kredi kuruluşlarının değil bunların yeni dönemde söz konusu alanlardaki öncelikli ?ortakları' olarak STK'ların da modus operandisi haline gelmiştir. Bu çalışma, projeler ve projecilik üzerinden, bu yeni dönem ve anlayışın gerek donör-STK ilişkilerinde gerekse de örgütsel kültür, form ve işlevleri açısından STK'lar üzerinde ortaya çıkardığı kapsamlı dönüşümlere odaklanmakta ve tüm bu dönüşümlerin söz konusu örgütleri bir ?varoluşsal kriz'le yüzyüze bıraktığını iddia etmektedir.
-
Yazarlar : Fesih BAYRAKTAR
Sayfa No : 38
Anahtar Kelimeler : N e o - l i b e r a l l e ş m e , s i v i l t o p l u m k u r u l u ş l a r ı , p r o j e c i l i k