SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi
SAYI : 50
TARİH : 2017
2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.
MAKALELER
Kamusallığın Çöküşü ve Bireyin Sorumlulaştırılması Olarak ?Yaşam Boyu Öğrenme': Eğitim ve İstihdam Politikalarının Eleştirisine Bir Katkı
Bu çalışma, Dünya Bankası, OECD, Avrupa Birliği vb. kuruluşların öncülüğünde eğitim/öğrenme ile istihdam ilişkilerini mutlak bir şekilde birbirine eklemlemeye çalışan yaşam boyu öğrenme anlayışının yeni bir yönetimsellik paradigmasına işlerlik kazandırdığını öne sürmektedir. Uzun dönemli işsizlik ve sıklıkla iş değiştirmek zorunluluğu yapısal bir problem haline gelmektedir. Yaşam boyu öğrenme (YBÖ) modeli@@ bireylerin eğitimini kamusal sorumluluk ve kamusal iyiye katkı bağlamında tüm toplumsal bağlarından kopararak, yalnızca işletme mantığına hapsolan bir ekonomi anlayışıyla mesleki ve teknik becerinin bitimsiz bir şekilde geliştirilmesi ile ilişkilendirmektedir. İş gücü becerisini geliştirmeye odaklanan yaşam boyu öğrenme pratiği, esnek üretimin ihtiyaçlarının karşılanmasında iş sahibi olarak kalmanın sorumluluğunu bireyin kendisine yükler.
-
Yazarlar : Fuat GÜLLÜPINAR
Sayfa No : 18
Anahtar Kelimeler : Y a ş a m b o y u ö ğ r e n m e , e s n e k i s t i h d a m , b i r e y i n s o r u m l u l a ş t ı r ı l m a s ı , y e t e n e k s i z l e ş m e , b e c e r i e ğ i t i m i
ABD'de ?Progressivism' Hareketi ve Woodrow Wilson'un Kurucu Babalar'a İtirazı
20.yy'ın başlarında Batı dünyası, klasik liberalizmin ögretileriyle endüstriyel toplumun yarattığı sosyal soruna yanıt veremediğini fark etti. Bu farkındalık kuramsal ve pratik düzeyde kapsamlı bir hesaplaşmanın fitilini ateşledi ve liberalizm hemen her ülkede yeniden yorumlanmak durumunda kaldı. Bu hesaplaşma İngiltere'de, New Liberalism, Fransa'da Solidarism adı altında gerçekleşirken, ABD'de ise progressivism (İlerlemecilik) olarak yaşandı. Ancak İlerlemecilik ABD örneğini diğer iki ülkeden farklılaştıran bir başka hat üzerinden de gelişti. Zira bu ülkede hesaplaşma Woodrow Wilson'un öncülüğünde kurucu babaların felsefesi üzerinden, anayasal sistemi de içine alacak şekilde genişledi. Bu nedenle Wilson'un Kurucu Babalar'a getirdiği eleştirilerin incelenmesi hem İlerlemeciliğin tabiatını anlamada, hem de Amerikan Liberalizmi'nin dönüşümünü takip edebilmede verimli bir hat sunmaktadır.
-
Yazarlar : Mustafa Cem OĞUZ
Sayfa No : 25
Anahtar Kelimeler : S o s y a l s o r u n , l i b e r a l i z m , i l e r l e m e c i l i k , k u r u c u b a b a l a r , W o o d r o w W i l s o n
Siyasal Kültür Teorisi: ?The Civic Culture' ve Eleştirisi
II. Dünya Savaşı geride siyaset bilimciler için çözülmesi gereken önemli sorular bırakmıştır. Bu sorulardan biri demokrasilerin istikrarlı olmasının ya da çökmesinin neye bağlı olduğuna yöneliktir. Gabriel A. Almond ve Sidney Verba bu sorunun cevabının siyasal-kültürel olduğunu düşünmüşlerdir. Bu düşünce onları 5 ülkede (ABD, İngiltere, Almanya, İtalya ve Meksika) yürütülen kapsamlı bir çalışma yapmaya yöneltmiştir. Bu çalışma ?The Civic Culture' adı altında 1963 yılında yayınlanmıştır. Bu çalışma ile beraber siyasal kültür de bir kuram olarak ortaya çıkmıştır. Bu makalenin amacı, ?The Civic Culture' çalışmasının ve ona yöneltilen temel eleştirilerin kapsamlı bir değerlendirmesini yapmaktır.
-
Yazarlar : Köksal ÇALIŞKAN
Sayfa No : 40
Anahtar Kelimeler : S i y a s a l k ü l t ü r t e o r i l e r i , t h e c i v i c c u l t u r e , s i y a s a l k ü l t ü r t i p l e r i , G a b r i e l A . A l m o n d , S i d n e y V e r b a
İstisnai Devlet Biçimi ve Polis: 12 Eylül Döneminde İç Güvenlik Aygıtının Yeniden Yapılandırılması
Bu çalışmada 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası istisnai bir niteliğe bürünen devletin polis aygıtını yeniden yapılandırması ele alınmaktadır. Nicos Poulantzas'ın olağan ve istisnai devlet biçimleri arasında yaptığı ayrıma başvurarak, istisnai devlet biçimlerinde sivil toplumun idaresi ve hegemonyanın yeniden tesisi açısından iç güvenlik aygıtının, polis teşkilatının ön plana çıktığı düşüncesinden hareket edilmektedir. Çalışma polis aygıtının tek başına toplumsal muhalefeti zor aracılığıyla disiplin altına alan bir baskı kurumu olarak görülmemesi gerektiğini ileri sürmektedir. Bu anlamda çalışma polisin sivil toplumun mikro gözeneklerine sızabilen, nüfuz etme kudretine sahip bir kurum olarak ele alınması gerektiğini savunmaktadır.
-
Yazarlar : Gökhan DEMİR, Dünya Ahtem ÖZTOĞAY
Sayfa No : 32
Anahtar Kelimeler : 1 2 E y l ü l d a r b e s i , p o l i s , h e g e m o n y a k r i z i , i s t i s n a i d e v l e t b i ç i m i , s ı k ı y ö n e t i m
Yıldırmaya Maruz Kalan Çalışanların Agresif Tepkileri: Bireysel ve Çalışma Hayatına İlişkin Farklılıklar
Bu araştırma yıldırmaya maruz kalan çalışanların sergilediği agresif tepkilerin ortaya çıkarılabilmesini ve bu tepkilerin bireysel ve çalışma hayatına ilişkin özellikler açısından ne ölçüde farklılaştığının tespit edilebilmesini amaçlamaktadır. Yıldırmaya uğradığını beyan eden 291 kamu ve özel sektör işgörenine yıldırmaya karşı sergilenen agresif tepkiler ile demografik özelliklere ilişkin bir anket uygulanmıştır. Anketten elde edilen verilerin analizi neticesinde işgörenlerin yaklaşık %88'inin sinsi, küskün, belirgin ve örgüte yöneltilen şeklinde ifade edilen dört çeşit agresif tepkiye başvurabildiği belirlenmiştir. İşgörenlerin itibarına yönelik yıldırmaya maruz kaldığında küskün tepkiler, bedensel sağlığına yönelik yıldırmaya uğradığında belirgin tepkiler, sosyal ilişkilerini sürdürme imkânına yönelik yıldırma gerçekleştirildiğinde örgüte yöneltilen tepkiler ve itibarına yönelik saldırılar haricindeki yıldırma türlerinden herhangi birisine maruz kaldığında ise sinsi tepkiler sergilediği tespit edilmiştir.
-
Yazarlar : Atılhan NAKTİYOK, Oktay YANIK, M. Kürşat TİMUROĞLU
Sayfa No : 61
Anahtar Kelimeler : Y ı l d ı r m a , i ş y e r i n d e k i a g r e s i f t e p k i l e r