SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi
SAYI : 48
TARİH : 2015
2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.
MAKALELER
Modernitenin Eleştirisi ve ?Milliyetçi Söylem' Bağlamında Milliyetçiliğe Yeniden Bakmak
Bu makale, milliyetçilik literatüründe merkezi konumda bulunan ve millet ve milli-yetçiliği modernite merkezli açıklama girişimlerinin, ilgili literatürde görülen yakın dö-nem çalışmalar paralelinde, ek okumalar ile geliştirilmesini amaçlamaktadır. Bu doğ-rultuda makale, modernist kuramların millet ve milliyetçiliği modernitenin temel top-lumsal dinamikleri olan sanayileşme, kentleşme ve toplumsal seferberlik gibi olgular çerçevesinde ele almalarından farklı olarak, millet ve milliyetçiliğe, modernitenin eleş-tirisi ve ?söylem? kavramı dâhilinde yaklaşmaktadır. Bu bağlamda, öncelikle moderni-tenin eleştirilerine@@ ardından da Michel Foucault?nun ?söylem? tanımlamasından hare-ketle milliyetçiliğe yeniden bakmak için, genelde milliyetçiliği ve milli kimliği ifade eden ??milliyetçi söylem??in doğasına, özelde ise milliyetçi söylemin iki yeni yaklaşımına, gündelik hayat ve toplumsal cinsiyet boyutuna yönelik çözümlemelere yer verilmiştir.
-
Yazarlar : Emre YILDIRIM
Sayfa No : 33
Anahtar Kelimeler : M i l l i y e t ç i l i k , m o d e r n i t e , m o d e r n i t e e l e ş t i r i s i , s ö y l e m , m i l l i y e t ç i s ö y l e m
Çocuk ve Genç Ceza Adaleti Politikaları: Muğlâklaşan Sınırlar, Yetişkinleştirilen Çocuk ve Gençler
Mevcut çalışmalar yetişkinlere yönelik ceza politikalarının sertleştiğine@@ koruyucu refah devleti modelinin hâkim olduğu ülkelerde dahi cezacı bir tutumun yerleşmeye baş-ladığına işaret etmektedir. Tüm yaşamsal alanları düzenleyen neo-liberal paradigma, hukuk ve adaleti de yeniden biçimlendirmektedir. Makale, son üç yılında bizim de dâhil olduğumuz uluslararası bir araştırma programının bulguları üzerinden bu cezacı tutum ve neo-liberal dalganın çocuk ve genç ceza adaleti sistemlerini de nasıl etkisi altına al-dığını ortaya koymakta@@ çocuk ve genç ceza adaletinin kendine özgü ayrıcalıklarını kaybetmeye başladığını ve çocuklarla gençlerin gittikçe yetişkinler gibi ele alındığını göstermektedir.
-
Yazarlar : Verda İRTİŞ
Sayfa No : 22
Anahtar Kelimeler : C e z a p o l i t i k a l a r ı , ç o c u k v e g e n ç c e z a a d a l e t i , n e o - l i b e r a l a d a l e t , T ü r k i y e , B a t ı t o p l u m l a r ı
Nüfusun Yaşlanması ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Üzerine Bir Analiz
Çalışmada, nüfus, yaşlı nüfus ve ekonomik büyüme ilişkisi teorik olarak incelene-rek, Türkiye nüfusunun demografik değişimi, daha çok yaşlanma olgusu dikkate alına-rak analiz edilmiştir. Böylece Türkiye nüfusunun yaş yapısındaki değişim belirlenerek, ekonomik büyüme arasındaki ilişki büyümeyi etkileyen faktörler çerçevesinde analiz edilmiştir. Çalışmada ulaşılan sonuçlar, Türkiye nüfusunun yaşlanma eğilimi içerisinde olduğu ancak yaşlanmanın düzeyinin günümüzün gelişmiş ülkelerinde görülen kadar olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, Türkiye'nin çalışma çağı nüfusu açısından avan-tajlı ve ekonomik büyüme için çok önemli bir demografik güce sahip olduğu sonucuna ulaştırmaktadır. Ayrıca, Türkiye'de demografik yapıdaki değişimle birlikte nüfus yaş-lanmasının başlaması ve devam edeceği beklentisi sonucunda; yaşam beklentisindeki artışın, doğurganlık oranındaki azalma ve eğitimli nüfustaki ve eğitim yatırımlarındaki artışın uzun dönemde ekonomik büyüme üzerinde ekonomik katkıları olacağı öngörüle-bilir.
-
Yazarlar : Güler GÜNSOY, Seda TEKELİ
Sayfa No : 53
Anahtar Kelimeler : Y a ş l a n m a , n ü f u s , e k o n o m i k b ü y ü m e , T ü r k i y e
Avukatların Adalet Hizmetlerinde Etkinlik ve Verimliliğe İlişkin Görüşleri
Adalet hizmetleri, kamu yönetiminin diğer hizmet alanlarında olduğu gibi etkinlik ve verimlilik noktasında önemli bir değişim talebiyle karşı karşıyadır. Bu taleplerin karşılanması adına çeşitli araçlar kullanılmaktadır. Toplam kalite yönetimi de bu çerçevede kullanılan başlıca araçlardan biridir. Bu çalışmada toplam kalite yönetimi çerçevesinde hazırlanan bir anket formu aracılığıyla, adalet hizmetlerinin önemli muhataplarından biri olan avukatların etkinlik ve verimliliğe ilişkin görüşleri ortaya konulmaya çalışılacaktır.
-
Yazarlar : Serdar GÜLENER, Dilşad TÜRKMENOĞLU KÖSE
Sayfa No : 30
Anahtar Kelimeler : K a m u p o l i t i k a s ı , y a r g ı b a ğ ı m s ı z l ı ğ ı , t o p l a m k a l i t e y ö n e t i m i , a d a l e t h i z m e t l e r i n d e t o p l a m k a l i t e y ö n e t i m i
Sağlıkta Bireysel Sorumluluk ve Rekabet Toplam Maliyetleri Neden Düşürmez?
Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de Sağlıkta Dönüşüm sürecini egemen iktisat anlayışı konumundaki neo-klasik yaklaşıma referansla tartışmaktır. Sağlık Bakanlığı (SB), son dönemde hızla artan sağlık harcamalarını kontrol altına alabilmek için, sağlık harcamalarının finansmanında kısmen de olsa hastaların kişisel sorumluluğunu arttıran yönde uygulamalara yönelmiştir. SB, ayrıca hem kamu hastanelerinden hem de özel sektörden hizmet alırken verimliliği artırmak amacıyla performansa dayalı ödeme sistemine geçmiştir. Tıp camiası sağlığın sosyal bir hak olduğu ve sosyal hakların kısıtlanamayacağı gerekçesiyle bu uygulamalara karşı çıkmaktadır. Halbuki, neo-klasik iktisat yazınında da bireysel sorumluluk ve performansa dayalı ödeme uygulamalarının sağlık finansmanında sorunlara çözüm olmadığı hem teorik hem de ampirik olarak ortaya konulmaktadır.
-
Yazarlar : Hasan TEKGÜÇ, Z. Nurdan Atalay GÜNEŞ
Sayfa No : 31
Anahtar Kelimeler : S a ğ l ı k i k t i s a d ı , s a ğ l ı k t a d ö n ü ş ü m p r o g r a m ı