SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 47

TARİH : 2014

İSTATİSTİKLER

SON SAYI : Amme İdaresi Dergisi

SAYI : 47

TARİH : 2014

2002 genel seçimleri, mevcut partilerin tümünün büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır ve Türk politikası için bir dönüm noktası olma niteliği kazanmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye'yi yeni bir dönüşüm sürecine sok-muştur. Terazinin diğer kefesinde ise seçimlerden nispeten başarıyla çıkan tek muhale-fet partisi vardır: CHP. İzleyen on yıl içinde partiler arası güç dengesinde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu makale, 1950'lerden bu yana CHP'nin seçim ortamını birikimli düzeyde (aggregate level) analiz ederek, partinin ve merkez solun politik dinamiklerini incelemekte ve bu yolla bir çok bilimsel yayında ortaya atılmış savların geçerliliğini is-tatistiksel regresyon analizleriyle test etmektedir. Ayrıca makalede, günümüzde geçerli olan egemen iki partili modelin yeniden tasarımlanmasına ilişkin sorulara yanıtlar aranmaktadır.

MAKALELER

Hazine Müsteşarlığı ve Borç Yönetimi: Finansallaşma Sürecinde Bir Kurumun Dönüşümü

Bu çalışma kamu borç yönetimi anlayışındaki değişimi Hazine Müsteşarlığının kuruluşundan itibaren takip ederek kurumsal dönüşümü incelemektedir. Hazinenin ka-mu borç kağıtları piyasasının likiditesini sağlama ve finansal derinleşme hedefleri neo-liberal dönem boyunca varola gelmiştir. Ancak borç yönetiminin siyaset dışı ve teknik bir iş olarak konumlandırılması ve risk yönetimi doğrultusunda adımlar atılması 2001 krizi sonrasında gerçekleşmiştir. Türkiye'de 1990'lar boyunca kamu borç kağıtlarının yüksek getirisi finansallaşmaya katkıda bulunmuştur. Hazinenin kriz sonrasında yeni-den yapılandırılması da finansal piyasa oyuncuları için öngörülebilirliğin sağlanması esasına dayandırılarak kurumun faaliyetini finansal piyasalara referansla biçimlendir-miştir.

  • Yazarlar : Ali Rıza GÜNGEN

    Sayfa No : 21

    Anahtar Kelimeler : H a z i n e , b o r ç y ö n e t i m i , f i n a n s a l l a ş m a , d e v l e t k u r a m ı

GÖRÜNTÜLE

Yeni Bir Düzenleyici ve Denetleyici Kurum: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu

Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Avrupa Birliği'ne uyum süreci çerçevesinde 660 sa-yılı KHK ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) adı al-tında, düzenleyici ve denetleyici kurum niteliğinde idari özerkliğe sahip kamu tüzel kişi-liğini haiz yeni bir kurum kurulmuştur. 660 sayılı KHK ile SPK, BDDK gibi Türkiye'de kanunları gereği ilgili oldukları işletmelere kamu gözetimi yapma yetkisini haiz kuru-luşların yetkileri ile TÜRMOB ve Maliye Bakanlığı'na ait bağımsız muhasebe ve dene-tim standartlarını belirleme yetkisi KGK'ya verilerek bağımsız denetim konusunda bü-tüncül bir hukuki yapı oluşturulmuştur. 660 sayılı KHK ile, Kurul üyelerinin atanması açısından hükümete bağımlı bir Kurum oluşturulmuş olsa da, çalışma şekli ve karar al-ma süreci açısından özerk ve bağımsız bir kurum oluşturulmaya çalışılmıştır.

  • Yazarlar : Rauf KARASU

    Sayfa No : 27

    Anahtar Kelimeler : K a m u g ö z e t i m i , m u h a s e b e v e d e n e t i m s t a n d a r t l a r ı , b a ğ ı m s ı z d e n e - t i m , d ü z e n l e y i c i v e d e n e t l e y i c i k u r u m l a r

GÖRÜNTÜLE

643 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Çerçevesinde Türkiye'de Bakanlık Örgütlenmesinde Yeniden Yapılanma

Merkezi idarenin üstlendiği kamu hizmetlerini yerine getirmek amacıyla oluşturu-lan bakanlık örgütlenmesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca çeşitli yasal düzenleme-lere konu olmuştur. Bununla birlikte bakanlık örgütlenmesinde temel iki değişikliğin, 1982 ve 2011 yıllarında çıkarılan iki ayrı yetki kanununa dayanılarak gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, tarihsel ve hukuki açıdan Türki-ye'deki bakanlık örgütlenmesi ışığında, 2011 yılında yürürlüğe konulan 643 sayılı Ka-nun Hükmünde Kararname (KHK) ile bakanlık örgütlenmesinin temel çerçeve kanunu olan 3046 sayılı Kanun'da gerçekleştirilen değişikliklerle oluşan yeni bakanlık örgüt-lenmesini ortaya koymaktır. Söz konusu yeniden yapılandırma çalışmasının düzenleyici devlet anlayışının bir gereği olduğu vurgulanmaktadır.

  • Yazarlar : Sabrina KAYIKÇI

    Sayfa No : 33

    Anahtar Kelimeler : B a k a n l ı k , y e t k i l e n d i r m e y a s a s ı , b a k a n l ı k ö r g ü t l e n m e s i , d ü z e n l e y i c i d e v l e t

GÖRÜNTÜLE

Sağlık Bakanlığı'nda Yeniden Yapılanma: Yeni Kamu Yönetimi Açısından Bir Değerlendirme

Bu çalışma, Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısındaki değişimin, Yeni Kamu Yönetimi anlayışı bakımından incelenmesini amaçlamaktadır. Bu kapsamda, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın son adımı olan 663 sayılı KHK ile gerçekleştirilen düzenlemeler ele alın-maktadır. 663 sayılı KHK ile Sağlık Bakanlığı'nda, hizmet üreten ve politika belirleyen birimlerin ayrıldığı; profesyonel yönetime geçildiği, özel sektör yönetim anlayışına da-yalı istihdam modelinin benimsendiği; sonuç odaklı; daha yatay birimler şeklinde ör-gütlenen; kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen; rekabetçi anlayışa açık ve per-formans denetimine dayalı bir teşkilat yapısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu yapının, Yeni Kamu Yönetimi anlayışının temel bileşenleri ile uyumlu olduğu görülmektedir.

  • Yazarlar : Mustafa LAMBA, Yakup ALTAN, Mehmet AKTEL, Uysal KERMAN

    Sayfa No : 26

    Anahtar Kelimeler : Y e n i k a m u y ö n e t i m i , s a ğ l ı k h i z m e t l e r i , s a ğ l ı k b a k a n l ı ğ ı t e ş k i l a t y a p ı s ı , s a ğ l ı k t a d ö n ü ş ü m p r o g r a m ı

GÖRÜNTÜLE

Türkiye'de Kadınların İşgücüne Katılımı Önündeki Engeller ve Çözüm Yolları: Bir Ampirik Uygulama1

Bu çalışmanın amacı Türkiye'de kadın istihdamının genel durumuna, ana özellik-lerine ve diğer ülkelerle kıyaslandığında farklılıklarına dikkat çekmektir. Ayrıca çalış-ma, kadın istihdamı önündeki engeller ve bunların çözüm yollarını hem teorik hem de ampirik olarak ortaya koyabilmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla çalışmada, kadınların işgücüne katılımı 2002-2008 Hane halkı Bütçe Anketleri kullanılarak standart probit modeli ile tahmin edilmiştir ve bulunan sonuçlar teorik olarak sunulan engellerle tutar-lılık göstermektedir. Buna göre eğitim, medeni durum, ekonomik kaynaklar, toplumsal cinsiyet algısı ve yerleşim yeri kadınların işgücüne katılımını belirleyen faktörlerdir. Bu faktörler arasında eğitim, özellikle kentsel bölgelerde yaşayan kadınların işgücüne katı-lımı üzerinde etkili olan en önemli değişkendir.

  • Yazarlar : Dilek KILIÇ, Selcen ÖZTÜRK

    Sayfa No : 24

    Anahtar Kelimeler : K a d ı n e m e ğ i , e ğ i t i m , t o p l u m s a l c i n s i y e t a l g ı s ı , m e d e n i d u r u m , p r o - b i t m o d e l i

GÖRÜNTÜLE

Toplumsal Değerlerin ve Dinin Kadınların Kariyer Yaşantılarına Etkileri: Türkiye - İran Karşılaştırması

Bu çalışma, kadınların kariyer edinmeleri ve gelişimleri esnasında içinde bulun-dukları topluma özgü değerlerden ve mensubu bulundukları din faktöründen ne derece-de ve hangi koşullarda etkilendiğini irdelemektedir. Araştırmaya, Türkiye'de ve İran'da çalışan kadınların dahil edilmesinin nedeni; iki ülke arasındaki benzerliklerin (din, dil, yaşam tarzı, toplumsal değerler) ve farklılıkların (politik rejim) araştırmaya değer ol-masıdır. Araştırma İran ve Türkiye'de eş zamanlı olarak yürütülmüştür. Kariyer sahibi 62 kadın çalışanla ?yüzyüze görüşme tekniği? ile görüşülmüş ve elde edilen veriler ?ni-tel araştırma? yöntemi çerçevesinde içerik analizine tabi tutulmuştur. Bu araştırma, Yönetim ve Örgüt literatürüne katkı sağlaması beklentisi umulmakta olup kadınların ka-riyer yönetimi esnasında karşılaştıkları sorunlar da bu kapsamda irdelenecektir.

  • Yazarlar : Ebru GÜNLÜ, Tuğba PALA, Roya RAHİMİ

    Sayfa No : 21

    Anahtar Kelimeler : K a d ı n k a r i y e r y a ş a n t ı s ı , d i n , t o p l u m s a l d e ğ e r , T ü r k i y e , İ r a n

GÖRÜNTÜLE

Kadınların Sessizliği1:Devlet Okullarındaki Kadın Öğretmenler Üzerine Bir Araştırma

Bu çalışmanın amacı, toplumsal cinsiyetin sessizlik davranışı üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Çalışma kapsamında bir ilçede bulunan devlet okulları arasında 8 ilköğretim okulunda görev yapan 50 kadın öğretmenle yarı yapılandırılmış mülakat-lar gerçekleştirilmiştir. Örneklem grubu olarak öğretmenlerin seçilme nedeni öğretmen-liğin üst kademelerini genel olarak erkeklerin işgal ettiği ancak toplumsal olarak kadın-lara en uygun görülen ve yoğun olarak kadınların icra ettiği bir meslek olmasıdır. Yapı-lan analizler öğretmelerin yarıdan fazlasının toplumsal cinsiyetin sessizlik davranışı üzerinde etkili olduğunu düşündüklerini göstermiştir. Yöneticilerin çoğunluğunun erkek olması nedeniyle yaşanan zorluklar, toplumsal baskılar ve kadınlara yönelik önyargılar öğretmenler tarafından toplumsal cinsiyet ile sessizlik arasındaki ilişkiye dair en çok di-le getirilen ifadeler olmuştur.

  • Yazarlar : Rana ÖZEN KUTANİS, Emine ÇETİNEL

    Sayfa No : 21

    Anahtar Kelimeler : C i n s i y e t , t o p l u m s a l c i n s i y e t , s e s s i z l i k , k a d ı n ö ğ r e t m e n l e r

GÖRÜNTÜLE